31.12.2008

sızım

asla ilk ânı kadar acı vermez..
Alışır insan ,,defaatle söylüyorum "alışmak felakettir"
erzurumdaki çocuk kara,manisadaki çocuk güneşe,gazzedeki çocuk bombalara alışır..
hergün haber izliyen biri savaşa alışır..

o ilk anki öfke ,ilk anki acı,ilk anki kaygı, o ağlama ,o "yeter "die bağırma isteği yerini sızıya bırakır..ben bunu kendimi bildim bileli yaşıyorum filistin bizim sızımız..kudüs bizim şehrimiz çünkü...İstanbul kadar bizim ..medine kadar bizim...

Takvim yaprakları nankörleştirdi bizi ..onlar değişince bizimde yaşadıklarımız kayboldu sanki ..tam gündelik hayata kapılacakken bir latife ardı gülecekken ,derin biz sızı kaplar çehremizi..Aklımıza boncuk gözleri ile bir filistinli çocuk düşer
Bizim ocağımıza ateş düşer yanarız,,Şehid olur askerimiz ağlarız..Bağdat vurulur biz sızlarız..gazze bombalanır bizim canımız acır..farkı yoktur mesafenin azlığı çokluğunun ..yine sızlar bir yanımız...

30.12.2008

Kudüs 'de çocuk olmak

benden güzel sözler beklemeyin ..
umutlu sözlerim bitti
acısı geçmeyecek bu sefer..Hafızamda hep o adam vurulmuş yaralı dilinde şehadet cümlesi...füzeler mahallenin ortasına yağmış olmalı..tonlarca bomba
her tarafa saçılmış bebek cesetleri..
ağlamaktan başka yapacak bişeyleri olmayan anneler...
artık şaşırmayı bile unutmuş yaşlılar..
***
Filistin'de anne olmak nasıldır ..çocuklarını okula gönderirken el sallarmı annneler ?doğumu bekliyen anneler hayalleremi dalar doğan çocukları için ne temenni ederler? "büyüsünde doktor olsun "derlermi mesela..yoksa karnındaki çocuğu intifadaya mı adar?
Filistin'de çocuk olmak nasıldır...
vazgeçilmez oyunlara tutsak olurlarmı bizim gibi ..bisiklet sürüp ,top oynayıp,ip atlayıp salıncak kurmaklamı geçer çocuklukları...yoksa henüz konuşmaya başladıklarında kulaklarında top sesleri olduğu için ilk oyunları en uzağa taş atmak mıdır? bir kaç yıl sonra belki 10 belki 12 belki 16 yaşında karşılaşacakları tanklar için taş atmayımı öğrenirler ?

eylenceli şeyler beklemeyin benden arkadaşlar
dünyanın iyi biyer olacağına dair inancımızı baltaladı israil

kalbimize bomba düştü

büyük planlarımız vardı..
alıcaklarımız vericeklerimiz..hesabımız kitabımız
..yeni bir kışlık ayakkabı.. yada kalın bir mont ..
..ilişkilerimiz vardı ailemiz arkadaşlarımız
çok sevdiklerimiz, kırıldıklarımız hergün atıştıklarımız,tartıştıklarımız..konuşmadıklarımız.. aramayı unuttuklarımız..

bağımlılıklarımız vardı....
"sabah kalkınca mutlaka kahvemi içerim "
"yemeklerden sonra tüttürürüm "
"dizimi hiç kaçırmam"
"ikindide çaysız yapmam"
yada internetsiz yaşıyamam..

sonrasında bir gün ..
keyifle kahvemizi yudumlarken... aklımızda alacağımız ayakkabının modeli ,yanımızda ailemiz,elimizde kumanda ..
ekrandaki haber bülteninden bir bomba fırladı evimize
tamda kalbimize
bitmez tükenmek bilmeyen ucuz kaygılarımızın arasına.
içini dünyanın renkleri sarmıştı kalbimizin ,bir bomba düştü ...
kudüse atılmıştı ama kalbimize düştü ..

25.12.2008

şikayetçi


"insan geçmişinin özlemcisi,
geleceğin hasretçisi,
bulunduğu anın şikayetçisidir
."

durum tamda budur arkadaşlar ..albümler açıldığı an ,hangi resmin üzerine deyse gözleriniz bir "keşke" çıkar ağzımızdan ...

"keşke"ogünlerin kıymetini bilseydik ..

keşke şunu yapmasaydım ,bunu yapsaydım . uzayıp gider sızlanışlar
.........
Eskittiği takvim sayısı artınca farkeder insan sızlanışlar beyhudedir....
Hayatta en önemli vakit ne geçmiştir hayatınızdan nede gelecek olandır ..en önemli olan an şu andır ..aklınızda yapmayı düşündüğünüz ne varsa tam zamanıdır...düzeltmeniz gereken ilişkileriniz...ziyaretine gitmek istediğiniz büyükleriniz varsa zamanı şu andır...yarını olmayacak farzedin ..planınız mı var elleriniz tutuyorken yapın ...ertelemeyin ..ertelediğiniz her an pişmanlık olarak dönücek size ...ertelemeyin..
"YARINCILAR HELAKTADIR"

21.12.2008

Bu koşturmacanın içinde kısa bir an duraklayıp düşününce hayatımın amacı ney diye ,Asıldan ve öz den ne kadar uzak olduğumu farkediyorum .."Farketmeler acı verir"diyordu şair...Mutlu etmiyor hiç bir söylemim..Gündelik avuntular buluyorum kendime ,mevsimlik meşgaleler...bazen bir den fazla yük alıyorum sırtıma ..yol bittiğinde hepsi sağlam kalıcakmı bilmiyorum..
>>>>Daha fazla şeye bölünürse zihnim,daha çok kaygım olursa işimle ilgili ,sanki düşünmezsem kendimi ,muhasebem az olursa iyi gelicek gibi düşünüyorum ..oysa yanılgı tamda bu .Görmezden geldiğin şeyler kendiliğinden çözülmüyor.Sen kendin için birşeyler yapmadıkça hiçbirşey düzelmiyor.Zihnimi temizlemem ,Kalbimi arındırmam gerek.Sihirli bir deynek dokunmuyacak asla...ağzımdn çıkan her kelime dakikası dolmadan pişmanlığa dönüşüyor ..
>>>>>Kaçırdığım otobüslerin arkasından pişmalıkla bakıyorum hep..kulaklarıma dolan alkış seslerinden nefret ediyorum bazen..Bazen teselliyi onlarda buluyorum.
bazen ahımı işitecek kadar yanıma sokulanlar,gözlerini açıyorlar kuşkuyla..ümitsiz bir hastalığın pençesindemisin? diye soruyorlar..devası olmayan bir derde mi düştün?
>>>bi kaç gün önce kulaklarıma deyen bir söz ;

"Bitmiyor âh-ü figanım bülbül-i şeydâ gibi
Geçmiyor gülmekle hüznüm, belki ağlarsam geçer "

18.12.2008

çobanlığın sırrı....


İnsan gündelik hayatın monotonluğuna alışmışken ..daha doğrusu alışmak macburiyetinde kalmışken ..BAYRAM GELİR..
Biz çok plan yapan fakat asla planlı yaşıyamayan bi aileyiz ..bunu bildiğimiz için uzun vadeli plan yamaktan kaçınırız çünkü biryığın hayal kırıklıkları var geçmişimizde ..
bu bayramda öyle oldu evde kurban keseceğimiz arefe günü belli oldu ..babam bayram sabahı o çiftlik senin bu ağıl benim dolaştı ..neticede bir dağın yamacında raslamış bizim gurbana:)
hayvanı gözlerine kestirince babamın yanındaki yardımcı çocuk koşmaya başlamış sürünün içinde ..o mubarekte anlamış tabi kutsal bir eyleme aktör olacağını başlamış koşmaya..."çocuk ter kan içinde ama kurbanlık hiç pas vermedi" diyor babam "taki çoban gelip elindeki uzunca bir deyneği sararmış yaprakları olan ağacın dalına vurana kadar yapraklar yere döküldü ve o sesi duyan tüm sürü hayvanları toplandı ağacın altına "
o sahne canlanıyor gözümde çoban olmak böyle bişey olmalı ...o hayvanları oraya çeken neydi acaba ?deyneğin ağaç dalına vurduğunda çıkarttığı sesmi ?yoksa yere düşen yapraklarmı?yoksa buna alıştıkları için mi gittiler ? çobanla aralarında kurdukları bir şifremiydi?
çobanlara özel muhabbetim var.... vesselam..

not: bu vesile ile geçmiş bayramınızı en kalbi duygularımla kutlar hayatlarımıza hayırlar getirmesini dilerim

2.12.2008

aralık



Aralık geldi
aslında sevmediğim bir aydır Bana tükenişi sonu bitişi simgeliyor sanki ..Kimileride yeni bir yıla geçileceği için sever aralık ayını .Ben sevemedim
,ısınamadım ...Oysa gayet güneşli günlerle girdi aralık ..Kışın esamesi yok henüz Geceler serin gündüzler sıcak ...aklıma hep çocukluğumun internetsiz ,televizyonsuz uzun kış geceleri ...yataklar serilip uyuma zamanı gelse bile bitmeyen muhabbet zamanları ....
"muhabbet zamanını "kaçırdık dostum ..geri dönüş yok artık ..
yıl hanesinin son rakamı sürekli yükseliyor 5.....6...7....8...ve işte geldi 2009
"asr 'a yemin olsun ..İnsanlar hüsrandadır..."

özel odamız yoktu oturma odasının ortasında serilirdi yataklar ..Biz uzanırdık babam gelir başımızda geçmiş peygamberlerin yaşadıklarını anlatırdı ...gözlerimiz o hayatların hayallerine doğru kapanırdı ...Kah hz ibrahin (as) ın ateşe atılışı ,Kah ,hz eyyub (a.s) ın ağlatan hastalığı ..ve en çokda hz yusuf a.s ile züleyha'yı , parmaklarını doğrayan kadınları düşünürdük ..nasıl bir güzellikti acaba ..rivayet; dünyadaki güzellik kavramının yarısı hz yusuf (as)a ve bizim peygamberimize diğer yarısı insanlığa dağıtılmış ..bu güzellik hayallerimize sığmazdı ...
peygamber hayatlarının zihnimize yerleştiği o uzun kış geceleri gerilerde kaldı ...çocuklarına gece masal değil, peygamberler tarihi anlatan babalar geride kaldı...şimdi kışlar eziyet ..yazlar eziyet ..evler eziyet parklar eziyet ..büyük hevesle aldığımız materyaller bir süre sonra eziyet ..yetmiyor bitmiyor isteklerimiz..neden ?varmı fikri olan ?

1.12.2008

çelişki <<<


hayat akıp gider ..
insan farkına varmaz
zamanı daralır insan bunu hissedemez
payına düşeni yaşar ,payına düşen insanlarla
en yakınındakiler en çok kırdıklarıdır ..
neden böyledir neden en sevdiklerimizi en çok ihmal ederiz
acaba onlarda varolan ,hiç tükenmeyecek olan kredimizemi güveniriz
"ne yaparsam yapayım babam bana kızım demekten vazgeçmez"
ahh baba neden en çok seni sevmeme rağmen seni incitiyorum seni kırıyorum neden sana karşı davranışlarımda hep planladığım o özeni gösteremiyorum .....