30.03.2009

seçim sabahı

Tevbe(*) Sûresinin 24 . Ayetinde
De ki: “Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, aşiretiniz, kazandığınız mallar, kesada uğramasından korktuğunuz bir ticâret ve beğendiğiniz meskenler size Allah’tan, peygamberinden ve onun yolunda cihattan daha sevgili ise, artık Allah’ın emri gelinceye kadar bekleyin! Allah fasık topluluğu doğru yola erdirmez.


Tevbe(*) Sûresinin 25 . Ayetinde

Andolsun, Allah birçok yerde ve Huneyn savaşı gününde size yardım etmiştir. Hani, çokluğunuz size kendinizi beğendirmiş, fakat (bu çokluk) size hiçbir yarar sağlamamış, yeryüzü bütün genişliğine rağmen size dar gelmişti. Nihayet (bozularak) gerisin geriye dönüp kaçmıştınız.2

27.03.2009

raporsuz cevaplar



nasılsın ?
--karla karışık yağmur gibiyim

nasılsın ?
--bulutlu gecede "yıldız "gibiyim

nasılsın
--rüzgara kapılmış "yaprak" gibiyim


nasılsın ?
--nefsime yenilmiş "esir" gibiyim .....

nasılsın ?
--Haketmediğim kadar iyim

23.03.2009

ilk nefesler


senin artık alışmış olup sıkıcı bulduğun hayat birileri için taze olunca enerji pompalıyor sana bu düzen ..
yeni hayatlar katıldıkça anlamlanıyor hayatlarımız birini anne yapıyor birini baba
bugün benide teyze yaptı ..
ailemizin en son ,muradına erip evleneni küçük ablamın bir yavrusu oldu ..
maşallah deyin minik kızımıza :)

9.03.2009

vs kitaplar .."Limit Sizsiniz "

Mümin Sekman





Önce kendi kanatlarına güven!Büyük başarı kalpten gelir, beyinde büyür, ellerden hayata akar.Dışımızdaki limitler, içimizdekiler kadar büyür ya da küçülürler.Kafesten çıkınca değil, kafesi içimizden çıkarınca özgürleşiriz.Kendi yolundan, kendi kanatlarıyla, kendi hayaline gidenlere,Kendi gücüyle başarmayı anlatan yeni bir 'başarı müfredatı':Başarı: 'Baş' olmak için 'arı' gibi çalışmak gerekir!Başarı sonuç alır susar, başarısızlık açıklama ister.Başarı (b)ilgi ister. 'Bilgi'nin de beşte dördü 'ilgi'dir!Sadece iyide değil, kötü yolda da rekabet vardır!Her başarının bir son kullanma tarihi bulunur!İnsanlar üçe ayrılır: Gerçekten başarılılar, başarılıyım diye geçinenler ve başarılı insanlar üzerinden geçinenler!

*********************
Hayata geldiğimiz yer ile hayatta gelmek istediğimiz yer arasında geçiyor ömrümüz.Zorluklardan seçmeli hayatlar yaşıyoruz.İsteklerimiz imkanlarımızla orantılı değil.Seçtiğimiz her şey için, başka bir şeylerden vazgeçmemiz gerekiyor.

Sevdiğimizi seçtikçe mutlu, seçtiğimizi sevdikçe huzurlu oluyoruz.En çok istediğimiz şeyler hiç istemediklerimizle iç içe geçmiş halde çıkıyor karşımıza.İstediğimiz birçok şeye ulaşmak için istemediğimiz birçok şeye katlanmak zorunda kalıyoruz.Sevmediklerimizi sevdiklerimize bedel koyuyor hayat.

Hayatımızı şekillendiren bazı şeyler elimizde, bazıları değil.Hayat oyununun bazı kuralları belli, bazıları değil.Bazılarımız şartlara şekil veriyor, bazılarımıza şartlar şekil veriyor.Bazılarımız dünya rekoru kırmak için çalışıyor, bazılarımız ''dünya dekoru'' niyetine yaşıyor.İşimiz ile içimiz arasında geçi(ni)p gidioruz.

Toprak üstünde farklı sınıflarda yaşayıp, toprak altında eşitleniyoruz.''Avuçlarımız sımsıkı halde dünyaya gelip, ellerimiz açık şekilde dünyadan gidiyoruz.''Hem yaratıcı, hem yıkıcı taraflarımız var.Kendimizi bir yandan inşa, bir yandan tahrip ediyoruz. Cesaret ile korku, bilgelik ile cehalet, zarafet ile zorbalık, iyilik ile kötülük, şefkat ile şiddet aynı anda içimizde yaşıyor, çatışıyor, bize egemen olmaya çalışıyor. İçimizdeki dengesizliklere rağmen dengeli bir hayat kurmaya çalışıyoruz.

Kendin yap mobilyalar gibi hayatımız.Evine aldığı modüler mobilyalı kendi başına monte etmeye çalışanlar gibi yaşıyoruz.Biraz kılavuza bakıyoruz, biraz birbirine uyan malzemelere.Elimiz alıştıkça aklımıza güveniyoruz, kafamız karıştıkça kılavuzlara.Hepimizin derdi, parçaları doğru birleştirip,anlamlı ve işe yarar bir şey ortaya çıkarmak.Beynimiz hayat dekoderi gibi çalışıp olan biteni çözmeye çalışıyor.

Acaba tersten gelseydik daha iyi mi çözerdik hayatı? Ölümden doğsaydık hayata.Önce yaşlılığı yaşasaydık.Sonra orta yaşı.Sonra gençliği.Sonra çocukluğu.Sonra da bebek olup doğumla ölseydik.Neden olamasın ki? Şimdiki gibi mnce yaşayıp sonra anlamazdık hayatı, önce anlayıp sonra yaşardık.Acaba hangisi daha iyi olurdu?

Hepimiz kendimiz için, kendimize göre, kendimiz tarafından tasarlanmış bir hayat yaşamak istiyoruz.Birçoğumuz bunu başaramıyoruz. Neden ?Cevabı ve devamı bu kitapta: Limit Sizsiniz -
Mümin Sekman.