9.11.2009

"insan neyle yaşar? "

uzun zaman oldu ara vermiştim bloglamaya
yok hayır grev eylem vesaire yok :))
yok hayır kapris de yapmıyorum
ve hayır sizi silmedim sadece kendimi silerim ben..
kendimi çizerim
kendimi karalarım
kendimi paralarım ..bu konuda bencilim :)
****
son zamanlarda reklamlarda dönen bir soru bu
"insan neyle yaşar ?"
tevafuk benimde hayatımın bu dönemdeki sorusu bu
"ne" lazım bize yaşamak için ?
aslında soruyu sevdim neyle yaşar insan ..
cesaretle,
inançla
,erdemle ,
havayla,
suyla,aşkla demişler
unutkanlıklada yaşar insan ..
hani ilk anki acıyı ilk anki öfkeyi unutabildiği için belkide ..
ve umutla hep yarının başka bir gün olacağını düşündüğü için..herşeyi çözebileceği kandırmacasına şeksiz iman ettiği için
"insan neyle yaşar" cevabıda önemli ama girişi atlamış gibi ..
çıkışı ıskalanmış bi soru insanın neyle yaşayacağını sormadan önce "insan niçin yaşar ?" ı sormak lazım sanki hani nereye gittiğimi bilmezsem yanıma ne alacağımı nasıl bulacağım ..güzergah belli olmadan ...modern insan kıyafetini bile gideceği yere göre ayarlar ..bunun için saatlerce düşünen ve çabalayan arkadaşlarım var (isimleri yazıp mahcup etmek istemiyorum :)..ama illaki nereye sorusunu sormak lazım vede niçin

***
bilim kurgu filmleri korkutuyor beni
insan zihnini okuyan aygıtların bulunacağı günler..
bazen o kadar hızlı geçiyorki düşünceler zihnimden başım dönüyor toparlamaya çalışırken ..ve pişmanlıkları azalmıyor insanın yaşlandıkça ...
"zaman "demişti gülerek "sadece armutları olgunlaştırır"
şiddetle karşı çıkmıştım değişim kaçınılmaz demiştim gündüzler geceye ..tohumlar meyveye dönüyor neden insan değişmesin ..
ahh unutmuşum insan topraktan mamul toprak değiştirir ama kolay kolay kimyası bozulmaz neden tükettiğim günler bana tecrübe olarak geri dönmedi ..
neden çıkamıyorum bu kısır döngüden neden bozuyorum tövbelerimi..
***
son olarakinternet kullanmayı bıraktığım zaman diliminde mailler ve çevrimdışı iletiler gönderen arkadaşlarıma teşekkürü borç bilirim .
VESSELAM

24.09.2009

merhaba ve vakit tamam


Babamın dolabı bizim hayatımızı saklar sanki
..içinde faturalar ,tapular,saklanması gereken evraklar bitirilmiş kurslar okullar sertifakalar ,,
yeni alınmış bazı makinelerin kullanma kılavuzları.mektuplar .ve bi kaç hatıra eskiden atılan kartpostallar kullanılmayan saatler vesâire
******
ilkokulda saatim olmasını çok isterdim
bi kaç arkadaşımızda vardı ..bir kenar mahalle okulunda saati olan çocuklar şanslıydı..saat kıymetli bişeydi o zamanlar ..babam ihtiyaç varmı diye sorunca gözüm ister istemez bileğime giderdi ama istemezdim açıkça
çünkü şartlar belliydi..okul bitene kadar saat içimde bi ukde kaldı taki son gün müdür bey tüm okulun karşısında koluma takana kadar
artık ehemmiyeti yoktu çünkü okul kapanmıştı ..
o saati yaz tatilinde taş ile ezdiğimi hatırlıyorum ...
*****
yatılıda okuduğum yıllardı
babam erzurum'dan gelirken bana saat almıştı ..hemde sadece bana
normal şartlarda aynı hediyeden farklı renklerde hepimize birer tane alırdı
ama saat bana özeldi
elime alınca uçtuğumu hissettim kalbim yerinden fırlamıştı defalarca öptüm babamın sakallarını
o saat kimsede yoktu olamazdıda ..
içi yeşil camı çok kalın büyük hatta o zamana kadar gördüğüm en büyük saatti ..içinde rakam yoktu çizgiler vardı sadece rakam yerlerinde ..6 nın yerinde ise bir kırmızı bir kalp kenarları taşlarla süslüydü ...en güzel saat benim saatimdi ..saplarıda yeşildi ve kalındı ince bileğimden düşme ihtimali yoktu ..kursta arkadaşlar çok beyenmişlerdi ..
bazen saati alıyorduk gözlerimize yaklaştırıp kipriklerimizi sayıyorduk camı kalın olduğu için çok güzel gösteriyordu ..
sonrasında çok saatim oldu işin ilginci hepsi hediye idi saatlerle ilgili hatıralarımda çok
ama en çok heycanlandıran ve değerli olan bu yeşil saatim
bugün buldum babamın dolabından .
bana sanki bişey demek istiyordu ..

"Tam...........yıl saatim işlemiş ben durmuşum,
gökyüzünden habersiz uçurtma uçurmuşum"

artık toparlanma ve gitme zamanı

20.09.2009

Hayırlı Bayramlar


Dedim ki bayram kandırmacadır ..
Elimizden çıkan ramazan-ı Şerif ayının acısını unutturma çabası ..
"dünyada bunca zulüm varken bayram mümkün mü?" diyenlere
Bayram bizim için eğlenme zamanı dilimi değildir
biz bayramları sıla i rahim için fırsat
büyüklerin ellerini öpüp duasını almak için vesile
çocukları sevindirmek için aracı yaparız..
Dolayısıyla bayram mümkündür ..
hepinizin bayramını kutluyor hayırlara vesile olmasını Cenab-ı hak'dan niyaz ediyorum ..vesselam ..

18.09.2009

fecr..

15.
Ancak insana; Rabbi ne zaman onu imtihan edip kendisine ikramda bulunsa
ve nimet verse:
"Rabbim bana ikramda bulundu" der.
16.
Ama ne zaman onu imtihan ederek rızkını daraltsa:
"Rabbim beni hor kıldı" der.
fecr suresi

16.09.2009

HAŞR SURESİ

18 -
Ey inananlar,
Allah'tan korkun ve kişi, yarın için ne (yapıp) gönderdiğine baksın. Allah'tan korkun; çünkü Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.

19 -
Allah'ı unutup da Allah'ın da kendilerini unutturduğu kimseler gibi olmayın onlar, yoldan çıkan kimselerdir.

13.09.2009

casiye 23!!

Arzularını kendine ilah edinmiş
ve Allah'ın kendisini bir bilgi üzere saptırdığı,
kulağını ve kalbini mühürlediği, gözünün üstüne de bir perde çektiği kimseyi gördün mü?
Artık onu Allah'tan sonra kim doğru yola iletebilir?
Yine de düşünmüyor musunuz?
casiye suresi 23. ayet

25.08.2009

SULTAN GELDİ


18.08.2009

aşınmış insanlık

sorun ne ?
diye düşünürken
eksiği buldum islam zerafeti
insanın muhtaç olduğu şey biraz tebessüm ve nezaket
inanın paradan daha önemli bu
dinin fakültesini okumuş !!ama bunu idrak edememiş zerre kadar hisse almamış zatlarda buldum bunu
"soluk soluğa odanıza giren bir bayana yer göstermek incilerinizi dökmez baylar "
"hayatından bezmiş suratlarınızı görmek benide mutlu etmiyor inanın "
hayır yazıklar olsun bana ,
söyleyemedim bunu size
kelimeleri sıraladım kafamda en ufak saygısızlık yapmadan
söylemem gerekirdi olmadı..
olmuyor işte bizde mümin cesareti yok mümince çıkıp bu yanlış diyemiyoruz..
hep eksiğiz öyleki bazen sınırı aşıp insani hasletlerdende feragat ediyoruz ,aşınıyoruz çarkın içinde ,pörsüyor ruhlarımız, kararıyor
vesselam

13.08.2009

kelimeler

hiç biri bana ait değildi
çalıntıydı cümlelerim
şairlerden kırptım, kitaplardan arakladım
ilk çaldığımı hatırlıyorum
"baba "demiştim çok anlaşılmamıştı ..
narkozun etkisi geçerkende ağzımdan çıkan bu olmuş "baba"
dilime tesbih oldun baba
annem belli etmesede kıskanıyor olmalı

şimdi yeni kelimeler beliriyor zihnimde
yeni ve bana ait

en yüksek sesle dostuz narası atanlar
en büyük gürültüyle ayrılırlar
dostluğun özünde sukunet vardır
dinmiyor öfkeleri
çürük elma muaamelesi yapıyorlar gidenlere
zaten kötüydü zaten kusurluydu diyorlar
teselli buluyorlar
bunu anlayamıyorum
bu öfkenin izahı yok bende
kelimelerim kısır kalıyor

11.08.2009

uyuma


elimde tahlil sonuçları koşturuyorum ordan oraya
herkez birbirine havale ediyor
en son gösterilen odaya giriyorum
bir bayan doktor masada az ilerisinde bi hemşire ..doktorun gözü önündeki kağıtlarda
hemşire başını kaldırmış tepeden bakıyor yüzü asık meraksız umursamaz
..elimdeki kağıtları uzatıyorum "vakit doldu" diyor "yarın gelin "
"nasıl yani "diyorum "ama "diyecek oluyorum "vakit doldu dedimya yarın erken gelip sıraya girin diyor "
bütün hemşirelerden nefret edicem galiba
ayağa kalkıyorum "lütfen beni anlayın lütfen ..
zaten çok erken vakitte geldim olmuyor bir türlü ..
evde hastam var bakmak zorundayım ..
bakın şu tahlilllre ve söyleyin neyim olduğunu ..lütfen bana yarın gel demeyin ..sadece bi kaç dakikanızı alır "diyorum ağlamaya başlıyorum
doktor başını kaldırıyor
elini uzatıyor ..
annem sesleniyor kalkmıyacakmısın daha
uyanıyorum ağlamaya devam ediyorum
kahvaaltı hazırlanmış
aç olmam gerekirdi ama zorluyorum bi kaç lokmayı babam üzülmesin diye
yüzüme bakıyor babam "ne oldu" diyor ..
annem giriyor "penceresi açık uyumuş demiştim al üstüne pikeyi diye dinlemedi beni "
haklısın anne dinlemedim seni
bütün dönüşlerimde bütün pişmanlıklarımda bu var
seni dinlemedim anne
ahh ki ah dinlemedim seni
şimdi uyanık kalmam lazım anne
uyursam o asık yüzlü hemşireye yalvarmak zorunda kalıcam sanki

10.08.2009

karmakarışık

gizlemeye çalıştıklarımız en fazla dikkat çeker
örtmeye çalıştıklarımız merak uyandırır
"karmakarışıksın" dedi bana
oysa çok netti söylediklerim
hep veririz bi falso, zaten hiç tamtekmil yaşayamadık ..

annem sarsıyor uyanıyorum
kitaplarımı gösteriyor gözleri ile
gözleri ile halleder işini annem ,gözleri ile kızar
gözleri ile döver
gözleri ile sever
daha konuşmadan "tamam " diyorum


beceremedim hayatın kurallarına göre yaşamayı
bıraktım inadı
yine olmadı
adım attım olmadı
geri çekildim olmadı
ne kendimden vazgeçebildim nede ideallerimden
ikiside tam olmadı
karmakarışık oldu herşey
ve bu o kadar belliki
çok uzaktan belli oluyor

ve kapı çalıyor annem sesleniyor
kız ismi soruyorlar doğacak çocuklarına

isimler geçiyor aklımdan hepsinden bir darbe yiyorum
hepsini ihmal ediyorum
hepsine ihanet ediyorum
hepsi vicdan azabı
bilmediğim isimler bulmam gerek

"çay demledim" diyor babam "gel içelim"
onun demlediği çay çok keyiflidir
ne kadar üzüyorum babamı hergün
offf
biraz uyumam gerek
uyumak iyi gelicek

9.08.2009

uyusam geçicek

çok sık başı ağrıyan biri değilim
buna rağmen uyuşukluk var sanki başımda
ışıklara tahammül edemiyorum
bazen sesler bile yoruyor zihnimi
gözlerimi zorluyorum kulaklarımı kapatarak uyumaya çalışıyorum yastıklar bastırıyorum yüzüme ..

gözlerimi açtığımda vaktin ilerlediğini düşünüp hayıflanıyorum oysa saat henüz dolmamış
kitaplık takılıyor gözüme .. geçiyorum önüne düzenleme yapmam lazım ..
boy sırasına göre koyuyorum hepsini sonra vazgeçiyorum
yazarlara göre sıralıyorum en sevdiğim yazarları en öne koyuyorum hemen ulaşabilirim böylece ..olmuyor beyenmiyorum
imzalıları ayırıyorum ...
hediye olanları başka tarafa ..
onunla konuştuğumuz kitaplar geliyor hayalime ..sol omuzumdan bi sancı giriyor ...
uyumam gerek gözlerimi hemen kapatmalıyım .

annem yemeğin hazır olduğunu söylüyor kapıdan ...gözlerimi aralayıp bakıyorum kitaplık iyice dağınık ...
türlerine göremi dizseydim ..ders kitapları işi bozan ..şekilleri hiç uygun değil kitaplıklara
onları kaldırsam mı ...sonra vazgeçiyorum böyle kalsınlar.. ..
okumak için alıyorum birini
daha ilk sayfada kapanıyor gözlerim
uyumam lazım
uyumak iyi geliyor

6.08.2009

okumalıyım

ne kadar uzak kaldım senden
elimdeydin hep oysa
nasıl girdi aramıza bu görünmez mesafe
neden bıraktım seni düşünmeyi

şimdi nasıl telafi edilir bunca zaman
şimdi nasıl bulucam o manayı
nasıl çıkarıcam aklımdaki gereksiz bilgileri
kalbimi fetheden teferruat ilgileri

4.08.2009

son-lu hayat

Baştan beri idrak edemediğim buydu
başlayan herşey biter
gelen herkez gider
Kaybetmek kaçınılmaz
ayrılmak zaruridir
*******
çok yakın değildik ama evlerinin ışıklarını görebilmek teselli ediyordu beni
**
hergün yaşadığım sonbahar
hergün bir dalım kırılıyor
hergün bir yanım acıyor
*****
Kalbin neden sınırı yok
neden sevgiler bu kadar mantıksız
neden çocuklara söylediklerimiz hep yalan
"geçicek" diyoruz "acımıyacak daha fazla"
oysa artacak bu acı
büyüdükçe alışacaklarıda yalan
alışmak acıyı azaltmıyacak.
******************
tanrım sen söylemiştin son-lu diye oysa ben okumadım
tamam okudum ama anlamadım
anladım ama idrak edemedim
yine okudun
tekrar takrar
şimdi yüzüme çarpıyor bu hakikat
son-lu
*************
bilinçlimi söylüyordu o şair
her konuşmasının başında ve sonunda
"bidayeti olan herşeyin bir nihayeti vardır "

22.07.2009

neden ?-2


çünkü anlaşılmaz yaşamak daha cazip sanki
çünkü anlaşıldığınız zaman daha çok kahrediyorsunuz
çünkü neden hala çözüm bulamadım diye yakınıyorsunuz
çünkü anlaşılmaz olunca daha kolay afffediyorsunuz daha tepeden bakıyorsunuz olaylara

diyalog kurmak benim neyime

neden ?


çünkü
bazen şahane ve takdire şayan olarak gördüklerimiz
sonrasında komik ve gereksiz gelebiliyor ...
çünkü büyüyoruz galiba
saçlarımız uzuyor
sonra boyumuz uzuyor
çünkü sonra çocuklar abla demeye başlıyor
sonra elinize yakışmıyor çelik çomak
sonra acı çekiyorsun
çünkü sonra anlatmak da acı veriyor
hayaaaaat

20.07.2009

SİZLER!!!


SIZLER!

Hayatta yaşamaktan başka gayesi kalmayanlar. Yaşamı sözcüklere boğanlar ..hayat yoksulları
aşksızlıktan ölenler ciddiyetten ölenler standart yaşam budalaları !!
SİZLER!
Laf anarşistleri!
SİZLER!
Yapısalcılar, ruhsalcılar, masalcılar, halciler, falcılar… Parmak izleri sıfır, duruşları italik olanlar muhtelif muhterem darbeler!heveslerde tutkularda pur ihtilaller!
SIZLER!
Geçinenler, geçinemeyenler, neme gerekçiler, emekçiler…Yolda saati başkasına sorup, sigarasına başkasından ateş alanlar..
SİZLER!
Aydınlar, aydıngerler… Kolay gelsinciler, asimetrik esinciler, üfürükçüler..

SİZLER!
Free gitaristler, makinistler, yeşil dünya veletleri. Din tüccarları, varoluşçular, kapı komşularım! Sloganın şairleri! Sosyal yanları kapitalleri, kapitalleri yalnız soğan ekmek sosyalizm olanlar..
SİZLER!
Kaftan blackçiler, bafracılar, bir afra bir tafracılar… taşralılar vay gülüm doğu diyenler…batıya donenler..piyanist jantörlerim, marksist jantorlerim..
SİZLER!
Televole çocukları, Sibel Can`in müritleri…

SİZLER!
Liberaller, helaller, haramlar, sadrazamlar, dayılarım, halalarım, amcalarım. teyzelerim..!
SİZLER..!
Eşcinseller, feministler, androsantrikler, sosyal demokratlar, teokratlar, aristokratlar…Sen sümüklü burjuvazi..! oportünistler, optimistler..bi teselli verciler… Müslimciler, Orhancılar…Popçular, Topçular..
SİZLER..!
Öğrenciler… Saygın Öğretim üyeleri..!

SİZLER !
Arkadaşlarım, alışmadıklarım, ellerim ayaklarım, gözlerim kulaklarım, kaşlarım, kirpiklerim..!
SIZLER!
İdealistler,egoistler, utopistler, aksistler, pragmatistler, kritistler, satanistler, sensualistler..! pozitivistler, dogalistler, nihilistler, sosyalistler, optimistler, pesimistler..!
SİZLER!
Tutunanlar, tutunamayanlar..evliler, evsizler… hırlılar, hırsızlar, arlılar, arsızlar…

SİZLER..!
Aşkın, devrimin, isyanın, ateşin çocukları..! gecenin insanları, sabahın insanları.. gündüzün, ışıkların, günahın insanları..!Yeryüzü tanrılarinin yalakalari..yamyam tanrilarin yalakalari…
SIZLER!
iyi insanlar, gencler, yaslilar, coluklar, cocuklar..

SIZLER..!
Merhamet dilencileri..! Allah kadar bağışlayıcı ve cezalandırıcı olduklarını düşünenler!

SİZLER!
İyi kadınlar, iyi erkekler, mübarek adamlar… İçine düştüğü mülkiyet gemisinin kürek mahkumları..! Uygar çıbanlar… Yaylı kanepeler..silikon köpükler…!
SİZLER..!
Eline geçen her evrakın altına üstüne, ortasına resmini yapıştıranlar..! Resmi adamlar..sevimsiz adamlar…!
SİZLER!
Hem riyadan hem rüyadan geçinenler..”aman sakin ha”cılar… ben ettim sen etmeciler..!
SİZLER..!
Allah adına kimin yanıp yanmayacağına karar verenler..! Cenneti etiketleyenler… Cehennem reklamcıları..! Ceplerinde suç islemedikleri bir anin fotoğrafını taşıyanlar..!
SİZLER!
Beş yıldızlı otellerde hayat kurtaranlar.. Sizler altının köleleri, paranın köleleri..
SIZLER!
Korkaklar… Cesurlar… Merhametliler… Merhametsizler…
SİZLER….
Konfor budalaları…
SIZLER!
Güneşin çocukları… Malperestler, özür dileyenler…
UNUTMAYIN… ÖLÜMDE VAR…!!!
TARIK TUFAN

14.07.2009

vesvese


bir avuç su gibi taşıyorum hayatımı ..
bırakacak yerim yok
parmak aralarımdan sızıyor damla damla
azaldıkça kalbim sıkışıyor
nerde nasıl ne şekil ?


bir kor gibi taşıyorum avucumda
bıraktığım yeri yakacak biliyorum
yüreklendiriyorlar beni
yanamıyorum

oysa elim yanıyor

29.06.2009

bekleme

kalktı vapur ,göçtü kervan ,bitti bahar
bekleme

20.06.2009

"bir rüya gördüm ,içinde sen"


kulaklarımı zorluyan davul zurna eşliğinde çökertme türküsüyle uyanıyorum
bi kaç yerde düğün varmış bugün
uyanmak derken uyuduğumda yalan
kuş uykusu ,
seni görmüşüm rüyamda ama hiç mutlu değilim
beni tanımıyor gibisin bakmıyorsun yüzüme
Çırpınıyorum nafile görmüyorsun
yeni bi düzen kuruyorsun kendine içinde ben yokum
Katılmam gereken mutluluklar var biraz tebessüm bulmalıyım
annem dün geceki davette servisi beyenmemiş .tabakları yanlış seçmişim
bu aralar doğru kararlar veremiyorum anne beni bağışla
sonunu yazdığım filmler kadar açıktı yaşadıklarımız
işte korkularım buldu beni ...daha başka olamazdı
Değerli olduğumu önemli olduğumu söylüyorlar gülüyorum
zerre kadar kıymetim yok gözümde
ben beni biliyorum hepinizden çok
siz yinede hayra yorun beni ve rüyalarımı
gözlerimi açıyorum hiç bir şey değişmiyor ,kapatmaya korkuyorum

19.06.2009

gelmeyin üstüme :)


baze ters gitmeye başlayınca ters gider herşey
olumsuz bi ruh halindeyseniz bu durum çevrenizide güncel yaşantınızada yansır
durağa vardığınızda arabaya 20 metre kala hareket eder ..koşamaz ıslık çalamazsınız
tamam sorun değil garaja kadar yürürüm
yakın çünkü 10 dakikalık mesafe
gerçi hava sıcak ama olsun
tam garaja yaklaştım yine arkasını gördüm bineceğim otobüsün
bir saat oturup bekledim
farkına vardım hayat hakimiyet duygusunu yaşatmıyor kimseye tam "ben özgürüm her işi yapar hakkınıda veririm"diyiyorken
sen hiç birşey değilsin bak saniyelerle eziyet ederim sana diyor
ne derim ben şimdi bu durumda
"EYVALLAH"

15.06.2009

geçer

geçer dediler
geçiyorda gerçekten
uzun uzun dalmalarımda olmasa
alıştım bu duruma
pencere önünde buluyorum kendimi gözlerim yola dikilmiş
geçer diyorlar
geçmeli diyorum
kuşlar sonbi gayretle ağızlarındaki çamurları yapıştırıyorlar pervazlara
kuşlar yuva telaşında
bunlar dişi kuşlar olmalı diyorum
yuvayı onlar kurar diyorlar..
dalıyorum
herşey anlamsız ,dünya itiyor beni .
babam geliyor aklıma unutuyorum bu fikri

12.06.2009

unutsun

"Bana iyilik etsin istiyorum tarih
Unutsun beni tüm kayıtlar"

oluyor bu bana sıkça
silinmek istiyorum tüm izlerimle ..unutulmak
bazen kızınca oluyor bazen kırılınca
dönmemek kaydıyla gideyim diyorum buralardan
yaşamış olduğum hiç bir an hatırlanmasın ..an larım anılarım silinsin hep

yazdığımız sözlerin hükmü yokmuş
boşuna çarpmış kalbimiz

10.06.2009

indirir yere hayat


tamda başarılı olduğunuzu düşünüp sevinç gülücükleri gönderirken aleme
yersiniz darbeyi
hayat hatırlatır kendisini
..bir yıl uğraşır didinirsiniz ..taş taş üstüne koyup yaptığınızı düşündüğünüz şey ufacık bir sarsıntı ile yerle bir olur .. hayat işte budur ..
işin içinde insan varsa
güvenme ..dayanma ..inanma ...
üstüne bide terkettimi sizi aşk
artık sulu gözlerle
artık ayrılık şarkıları dinliyerek
artık her intihar haberini anlamlı bularak
artık sitemle minnetle
ağlamaya bahane arayarak geçer günler

ah bide güçlü görünme numaraları
yıkıl sende ne olacak
seninde acı çektiğin anlaşılsın ne olur
sende mendil kullan arada
boynunu bük anlat
teselli ettiğini sansın bi kaç kişi
olmuyor işte ...

şiir okurum ben yeter bana
"....Seni bir yıldız gibi koyacağım göklere
Her gece ışığını ruhumdan alacaksın
Aldanma gururunu okşayan çiçeklere
En güzel güllerini ruhumla alacaksın
Kopacak sanıyorsun bu ip ince yerinden
Bu ipin her çizgisi yaralı bir dev gibi
İnecek sanıyorsun bu bayrak gönderinden
Bu sevda tükenecek sönen bir alev gibi
Sen hala anlamadın sevginin en hasını
Sen hala çözemedin ırmağın dünyasını
O, coşkun bir denizin sularına yürürken
Sen hasta bir çeşmeden doldurmuşsun tasını
Gittiği her iklime sevdanı götürürken
Gözyaşı çukuruna gömmüşsün deltasını

Henüz bir tokat gibi inmedi yüzüne aşk
Kalbine çivilerle gömülmedi ayrılık
Görmedin bir arslanın can çekişen resmini
Yalnızlık kitabında okumadın ismini
Bir takvim yaprağında yanmadı bakışların
Dökülen tüylerine tutunmadın kuşların
Karanlık köşelerde acı acı gülmedin
Sen henüz kovulduğun kapılarda ölmedin
O Celali uykudan uyanmadın, uyanma
Düşlerimin rengine boyanmadın, boyanma"
yüreğine sağlık üstad Nurullah Genç

2.06.2009

fırçalardan çektiğim

vira bismillah işte yaz tatil başladı ..
fırçayı verdi annem elime iki halı balkona serilmiş beni bekliyordu
sorun yok tatilin ilk günü ama olsun yapacak daha iyi bir işim yok zaten geç kalkmışım nasıl bu kadar çok uyudum bilmiyorum
işe başladık ilk halı çok kirliydi epey yordu bizi bu arada annemin "tabi millet iki ayda bir yıkıyor biz yılda iki kez yıkıyoruz "" bak rahime teyzende yıkıyor her haftasonu bi tane serili terasda "
tarzında özgün sözleri ilede motive oldum :)
"önce ıslatmalısın kirler kabarsın "
"detarjanı ziyan etme güzel fırçala "
"arkasınıda köpükledinmi kızım "
"durularken dikkat et köpüklü kalırsa sert olur daha yumuşatıcı dökücez"
"bu halı kök boya hemen sermeliyiz süzülürse renkleri karışır"
merak etme anne güven bana ,halledicem ben :))
iki halı yıkarmı beni :p bitti işte gurula ve onurla serdim balkonun demirine
görsün konu komşu halı nasıl yıkanırmış ..anne bitti işim
ne dese beynirsiniz
"ALLAH ŞU FIRÇAYI İCAD EDENDEN RAZI OLSUN "
yok ben hiç şaşırmadım tavanı boyadığım gün hiç boya damlatmadığımdada fırçayı icad edene dua etmişti :))
anlayacağınız fırçalarla başım belada

iki şeker :))


29.05.2009

kalk


zihnimizde hep itiraz cümlelerinin gezindiği demler vardır hani

onlardan birindeyim köylüm
yazmıyacağım
ilan etmek ayan etmek beni mutlu etmiyecek
çıkmıyacak dudaklarımdan tek bi söz
alttan al/acağım
gerekirse

sıkışırsam bunalırsam
erdemlilileri bulamazsam
hiramsı bir dağa kaçacağım
beni yanlızlık paklar köylüm hayat birazda düşünsel bir yanlızlıkta seyr etmektir
yoldaşlarınla bile fikirdaş olamayabilirsin
kalk gidelim buralardan
göçenlerle beraber göçelim

göçmek kaçmaktan daha kutsal bir eylemdir
kalk düşünme nasılını ,şeklini şemalini
kanat çıpınca açılacak ufuk önünde
yola çıkmıyan yoldaş bulamaz kalk
sen yolunu seç geçmek kolay

28.05.2009

aynalı çarşı




haydi sığınaklara




anzak (avusturalya ve yenizellenda )savaş kayıplarının anıtı



işte meşhuur "çanakkale içinde aynalı çarşı "










24.05.2009

8.05.2009

işte cennet bahçesi


giriş kapısının merdivenleri ....taşın arasından çıkan bu mine çiçekleri bi kaç yıldır her geçişimde gözüme takılıyordu nihayet resmedebildim


bahçemizin ortasında üstünde üzüm asması olan bir şadrvan var
sağda ve solda sıralı sınıflar bir öğretmen odası bir toplantı salonu mutfak ,mescid ve arşiv var....











9.04.2009

vazgeçtim


haklısın anlamsız bu çabalar
bırakıp kaçmak lazım
uzaklaşmak lazım
biraz uzaktan bakınca daha anlamlı görünecek hayat
bileğini bükemedik bu gidişatın ,"gayretlerim boşa gitti" de diyemiyorum ..

vazgeçmekte erdemdir belki ..
vazgeçtim toprağı izlemekten
metrekareye düşen nebat sayısı kadar vazgeçtim

bahar gelmiş papatyadan laleden banane
uçsuz bucaksız yeşillikler içinden geçip sarp kayaların çevirdiği dağın başına çıkmalıyım ..
göçmen kuşları rehberim olmalı
yanlız bırakmamalıyım bu sefer
bilmesemde nelere şahid olduklarını
yada susmayı denemeliyim biraz
bu kez ben susmalıyım
suskunluğum ibadet olmalı

konuşmaktan vazgeçtim

30.03.2009

seçim sabahı

Tevbe(*) Sûresinin 24 . Ayetinde
De ki: “Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, aşiretiniz, kazandığınız mallar, kesada uğramasından korktuğunuz bir ticâret ve beğendiğiniz meskenler size Allah’tan, peygamberinden ve onun yolunda cihattan daha sevgili ise, artık Allah’ın emri gelinceye kadar bekleyin! Allah fasık topluluğu doğru yola erdirmez.


Tevbe(*) Sûresinin 25 . Ayetinde

Andolsun, Allah birçok yerde ve Huneyn savaşı gününde size yardım etmiştir. Hani, çokluğunuz size kendinizi beğendirmiş, fakat (bu çokluk) size hiçbir yarar sağlamamış, yeryüzü bütün genişliğine rağmen size dar gelmişti. Nihayet (bozularak) gerisin geriye dönüp kaçmıştınız.2

27.03.2009

raporsuz cevaplar



nasılsın ?
--karla karışık yağmur gibiyim

nasılsın ?
--bulutlu gecede "yıldız "gibiyim

nasılsın
--rüzgara kapılmış "yaprak" gibiyim


nasılsın ?
--nefsime yenilmiş "esir" gibiyim .....

nasılsın ?
--Haketmediğim kadar iyim

23.03.2009

ilk nefesler


senin artık alışmış olup sıkıcı bulduğun hayat birileri için taze olunca enerji pompalıyor sana bu düzen ..
yeni hayatlar katıldıkça anlamlanıyor hayatlarımız birini anne yapıyor birini baba
bugün benide teyze yaptı ..
ailemizin en son ,muradına erip evleneni küçük ablamın bir yavrusu oldu ..
maşallah deyin minik kızımıza :)

9.03.2009

vs kitaplar .."Limit Sizsiniz "

Mümin Sekman





Önce kendi kanatlarına güven!Büyük başarı kalpten gelir, beyinde büyür, ellerden hayata akar.Dışımızdaki limitler, içimizdekiler kadar büyür ya da küçülürler.Kafesten çıkınca değil, kafesi içimizden çıkarınca özgürleşiriz.Kendi yolundan, kendi kanatlarıyla, kendi hayaline gidenlere,Kendi gücüyle başarmayı anlatan yeni bir 'başarı müfredatı':Başarı: 'Baş' olmak için 'arı' gibi çalışmak gerekir!Başarı sonuç alır susar, başarısızlık açıklama ister.Başarı (b)ilgi ister. 'Bilgi'nin de beşte dördü 'ilgi'dir!Sadece iyide değil, kötü yolda da rekabet vardır!Her başarının bir son kullanma tarihi bulunur!İnsanlar üçe ayrılır: Gerçekten başarılılar, başarılıyım diye geçinenler ve başarılı insanlar üzerinden geçinenler!

*********************
Hayata geldiğimiz yer ile hayatta gelmek istediğimiz yer arasında geçiyor ömrümüz.Zorluklardan seçmeli hayatlar yaşıyoruz.İsteklerimiz imkanlarımızla orantılı değil.Seçtiğimiz her şey için, başka bir şeylerden vazgeçmemiz gerekiyor.

Sevdiğimizi seçtikçe mutlu, seçtiğimizi sevdikçe huzurlu oluyoruz.En çok istediğimiz şeyler hiç istemediklerimizle iç içe geçmiş halde çıkıyor karşımıza.İstediğimiz birçok şeye ulaşmak için istemediğimiz birçok şeye katlanmak zorunda kalıyoruz.Sevmediklerimizi sevdiklerimize bedel koyuyor hayat.

Hayatımızı şekillendiren bazı şeyler elimizde, bazıları değil.Hayat oyununun bazı kuralları belli, bazıları değil.Bazılarımız şartlara şekil veriyor, bazılarımıza şartlar şekil veriyor.Bazılarımız dünya rekoru kırmak için çalışıyor, bazılarımız ''dünya dekoru'' niyetine yaşıyor.İşimiz ile içimiz arasında geçi(ni)p gidioruz.

Toprak üstünde farklı sınıflarda yaşayıp, toprak altında eşitleniyoruz.''Avuçlarımız sımsıkı halde dünyaya gelip, ellerimiz açık şekilde dünyadan gidiyoruz.''Hem yaratıcı, hem yıkıcı taraflarımız var.Kendimizi bir yandan inşa, bir yandan tahrip ediyoruz. Cesaret ile korku, bilgelik ile cehalet, zarafet ile zorbalık, iyilik ile kötülük, şefkat ile şiddet aynı anda içimizde yaşıyor, çatışıyor, bize egemen olmaya çalışıyor. İçimizdeki dengesizliklere rağmen dengeli bir hayat kurmaya çalışıyoruz.

Kendin yap mobilyalar gibi hayatımız.Evine aldığı modüler mobilyalı kendi başına monte etmeye çalışanlar gibi yaşıyoruz.Biraz kılavuza bakıyoruz, biraz birbirine uyan malzemelere.Elimiz alıştıkça aklımıza güveniyoruz, kafamız karıştıkça kılavuzlara.Hepimizin derdi, parçaları doğru birleştirip,anlamlı ve işe yarar bir şey ortaya çıkarmak.Beynimiz hayat dekoderi gibi çalışıp olan biteni çözmeye çalışıyor.

Acaba tersten gelseydik daha iyi mi çözerdik hayatı? Ölümden doğsaydık hayata.Önce yaşlılığı yaşasaydık.Sonra orta yaşı.Sonra gençliği.Sonra çocukluğu.Sonra da bebek olup doğumla ölseydik.Neden olamasın ki? Şimdiki gibi mnce yaşayıp sonra anlamazdık hayatı, önce anlayıp sonra yaşardık.Acaba hangisi daha iyi olurdu?

Hepimiz kendimiz için, kendimize göre, kendimiz tarafından tasarlanmış bir hayat yaşamak istiyoruz.Birçoğumuz bunu başaramıyoruz. Neden ?Cevabı ve devamı bu kitapta: Limit Sizsiniz -
Mümin Sekman.

25.02.2009

sus-malısın


s
u
s ,
sakın savunma kendini
sakın geçerli bahaneler üretme zihninde
sakın meşru göstermeye çalışma yaptığımı
s
u
s
sakın yeniden başlayalım deme
ihanet ettim ben bana
serseri nefsim iflah olmadı işte
işe yaramadı kişisel gelişim kitapları
s
u
s
yeni bir çıkar yol gösterme bana
senin sesin değil duymak istediğim
s
u
s
kalbimi korumam gerekirdi senin sesinden
aklımı korumam gerekirdi
s
u
s
susarsan meryem gibi savunucam kendimi
senin susuşun benim doğuşum olucak
s
u
s
yalvarırım sus
bende mecal kalmadı
fethedilmemiş duyum
gözümde yaş kalmadı
s
u
s

23.02.2009

bir itiraf

bunu yaşlanma belirtisi olarakmı görmeliyim bilmiyorum ..ama artık kendimle daha sık yüzleşir oldum ..bilirsiniz hani kişi kendisini hayal kırıklığına uğratan sözünde durmayan dostuna arkadaşına olan güvenini kaybeder ...

Tüm cesaretimle açıkça söylemeliyimki kendime güvenimi kaybettim ...sevgimi kaybettim inancımı kaybettim ..ben iflah olmaz serseri bir nefsin esiriyim ...tutamadım kendime verdiğim sözleri .. ve torpil yapmayacağım arkadaşlarıma diğer insanlara uyguladığım işlem kendimede uygulanacak kaybettim güvenimi kendime ....

K

a

y

b

e

t

t

i

m

19.02.2009

serseri nefsim durul

"denedim olmadı
çabalarımın sonu nihayete varamadı
ben hüsrana komşuyum"


"hayat "diye başladım söze hep ..yapamadıklarımın yanlışlarımın eksiklerimin kusurlarımın en büyük suçlusu hayat tı..

sığınma pskolojisi işte..çoğumuz yaparız bunu ...olmadı "hayat işte" deriz ..
oysa hayat somut bir varlık değildir ..
var olan biziz
var olan elllerimiz
var olan dillerimiz
var olan gayretlerimiz
hayat hata işliyen değil işlenen hataya şahid olan olacak...
nefes al nefes ver
derinden al
temiz bir sayfada daha aç
tevbe et
söz ver sonra
bilmiyorum kafam çok karışık
hakimiyet kurma çabası yersizmiş anladım....

7.02.2009

www.aylaaydemir.com


işte sonunda oldu :)Kendisi ile tanıştığımdan beri neden hala bir sayfası yok diye sabırsızlandığım sevgili Ayla artık fevkalede bir mekan açtı bizlere .

www.aylaaydemir.com

.bu isim size yabancı gelebilir ipucunu vereyim "...sol yanım acıyor anne"
hepimizin içine işliyen o dizelerin yazarı Ayla ..
Daha siteyi açar açmaz farkını ,duygusunu ,naifliğini ortaya koyuyor ..


"Dünya denen koca bir han gösterilir, iki kapılıdır diye de eklenir. Kapı açılır ve yol işaret edilir. “Git!” denilir. Birazcık gölgelen, birazcık uyu, rüyalar gör ve göç… Yol diğer kapıya varıncaya kadar, “Uyan!” denilinceye kadar sürmektedir.
Git denildiğinde takvimler 1982’yi göstermektedir.
Gel denildiğinde ……….."

cümleleri ile tanıtıyor kendisini..
önce Bedirhan Gökçe, sonra İbrahim Sadri seslendirdi şiirlerini ve şimdi bizimle aradaki mesafeyi azaltarak buluşturacak yazdıklarını

"...Madem göçmeye geldik, nerede beklediğimiz fark eder mi?
Beklerken neler yapar insan? Evet, bende herkes gibi; seviyorum, gülüyorum, ağlıyorum, özlüyorum, ayrılıyorum, kavuşuyorum… Anlaya bildiğim kadar okuyor ve elimden geldiği kadar yazmaya çalışıyorum. Ve kalemi ve kağıdı çok seviyorum! Kalemime gelen hiçbir söz dilime gelmiyor. Eğer yürek kıvranırken ya da kahkaha atarken kalemimde dilim kadar sessiz kalsaydı çatlaya bilirdim…"


...kıymetli arkadaşıma başarılar diyorum...seni okumak büyük zevk .. Kelemine ,kelâmına sağlık... sadrına şifa olsun Ayla ..

5.02.2009

"had gadia -scene from free zone"

bir şarkı var bugünlerde gündemimde
"had gadia -scene from free zone"
israilde bir çocuk tekerlemesi
paylaşmak istedim bulup dinlerseniz(sonuna kadar :)eminim ilginizi çekecek

"babam almıştı onu bana ,
sadece iki paraya.
kuzucuk ahh kuzucuk
babam almıştı onu bana

anlatılır Haggadah'ta

düzenbaz kedi yattı pusuya
zıplayıp yuttu kuzuyu bir lokmada
sonra köpek geldi
babamın aldığı
kuzuyu yiğen kediyi boğdu
babam almıştı onu bana
sadece iki paraya

kuzucuk !ah kuzucuk!

derken sopa gedi
babamın aldığı kuzuyu yiğen kediyi boğan köpeği dövdü
babam almıştı onu bana sadece iki paraya

kuzucuk! ah kuzucuk !

gecikmeden ateş çıktı
babamın aldığı kuzuyu yiğen kediği boğan köpeği döven sopayı kül etti
babam almıştı onu bana sadece iki paraya
kuzucuk !ah kuzucuk !

ardından su geldi babamın aldığı kuzuyu yiğen kediyi boğan köpeği döven sopayı kül eden sopayı yakan ateşi söndürdü
babam almıştı onu baba sadece iki paraya
ah kuzucuk ah kuzucuk
sonra öküz geldi babamın aldığı kuzuyu yiğen kediyi boğan köpeği döven sopayı yakan ateşi söndüren suyu içti
babam almıştı onu bana sadece iki paraya

kuzucuk !ah kuzucuk

ardından kasap çıktı ortaya babamın aldığı kuzuyu yutan
kediyi boğan köpeği döven sopayı yakan ateşi söndüren suyu içen öküzü kesti

sonra ölüm meleği geldi babamın aldığı kuzuyu yiğen kediyi boğan
köpeği döven sopayı yakan ateşi söndüren suyu içen öküzü kesen kasabın canını aldı
babam almıştı onu bana sadece iki paraya
ah kuzucuk !ah kuzucuk

neden şarkı söylüyorsun küçük kuzu ?
henüz bahar gelmedi buraya ..
nede fişıh bayramı erişti
değiştinmi hiç*?
değiştim ben bu sene
Ve her gece her bir gece
sadece dört soru sormuştum sana
ama bu gece başka bir soru düşündüm
bunca delilik ne kadar daha sürecek böyle
Zalimin mazlum ile
celladın kurbanı ile
dönüp durduğu
bu dehşet çemberi
bunca delilik ne kadar daha sürecek böyle ?
bu yıl ne değişti ?
bu yıl değişen benim
eskiden uysal bir kuzuydum ,
sonra bir kaplan oldum ve vahşi kurt
Güvercindim önceden bir ceylandım
bugünse bilmiyorum ne olduğumu
babam almıştı onu bana
kuzucuk ah kuzucuk
babam almıştı onu bana sadece iki paraya
ve herşey yeniden başlıyor işte "

yine ,yeni, yeniden


Hayat
daha neler göstereceksin bana ,şaşırtacakmısın beni ?

insanın her ne kadar plan yapsa ,hayal kursa,tahminleri olsa hatta yatırımlar yapsada tuttaramayacağı tek şey gelecekte ne yaşayacağıdır...
bunu bir hayal kırıklığı serzenişi sanma dostum ..biz yarınları adına planlar yatırımlar yapan bir nesil değildik ..(burdaki nesil kelimesi yerine yazacak başka kelime bulamayışımdan )
masum hayallerimiz vardı sadece ama gerçekleşmeyeceğini bile bile kurardık kafamızda ..hayeller bizi bulunduğumuz çaresizlik yada sıkıntıdan anlıkta olsa çıkarıyordu...çocukluktu işte avunuyorduk ...hep kahramanların tek elleri ile kötü adam devirdiği filmler yada fedakar ve cefakar aşk romanları etkiledi bizi
.... hayallerimiz güçlüydü asla ezik durmadık....Ama olmuyor işte kestiremiyor insan bir gün sonrasını bırak bir saat sonrasını bile ..hayat sürekli bir yerlerden kafasını çıkartıp ci'e diye şaşırtıyor bizi..bazen güldürüyor bazen ağlatıyor ..korkudan ağlıyoruz bazen ,bazen sevinçten ..
şimdi "annesi alinin kemiklerine yatırım yapıyor" reklamını görünce gülüyorum ...
Alinin güçlü kemiklerden çok güçlü iradeye ,ihtiyacı var teyze diyesim geliyor ..alinin sağlam bir ruha ..yıpranmamış bir akıla ..temiz bir imana ihtiyacı var ..

31.01.2009

Davos'ta gazze fırtınası


Gazze içinde yaşıyanların bir kısmı için kabir ,diğer bir kısmı için acı ve ızdırap ...belki büyük bir kısmı için imtihan ve ahireti kazanmanın kestirme yolu gazze...Orda yaşamayı şans olarak görende vardır o topraklar uğruna savaşmayı direnmeği kutsal sayanlarda ....yaradan onları büyük bir imtihanla sınarken biz aldık dersimizi...dünya üzerinde kurulu bir yığın insan hakları derneğine üye ülkelerin nasıl kof olduğunu gördük ....denizde mahsur kalan balinaya sarfettikleri çabayı gazzedeki çocukalara layık görmediler ... söndü balonunuz baylar ...çuvalladınız.... makyajınız bozuldu ve göründü altındaki iğrenç yüzünüz ..Şimdi telaş etme sırası sizde ...dar gelicek dünya ölmek isteyeceksiniz ama ahirettede kurtuluşunuz yok hesap vereceksizniz ..kapalı kapılar ardında ki sinsi planlarınızı bozan birileride yaşıyormuş dünyada işte ...size rağmen haykıran sizin o süper yada hiper gücünüze rağmen itirazını korkmadan yapan bir yiğit çıktı işte....Siyaseti bırakın bir kenara partileri bırakın ..İnsanlık onuru adına ,hak adına,şerefli tarihimiz adına dile getirdiği cümlelerin arkasında durmak yakışır bize ...eyvallah demek gerekir bize

susmalıyım


Meryem misali susmalıyım belkide.
Kefenleyip tüm kelimeleri, cümleleri,mısraları
öylece gömmeliyim
Mısır'ın zulüm abidelerine,Asiye'ce soyunup
nefsimden Hira'nın tenhalığına çekilmeliyim sonra.
Kalbime inmeli KİTAP harf harf...

23.01.2009

nuun

Hiç bir şey kalmaz

eyyy

çift:))