5.06.2008

TOZ


Erkekler için toz,kahveye gitmek yahut kendi ceviziçi kadar aşiyanlarımıza çekilmek için Allahın lutfettiği bir nimettir. Kadınlar için toz,Allahın püsküllü belası,dünya hayatının en akılalmaz arızası,zaman cadısının en çirkin suratıdır. Çocuklar için toz,üzerine resim ve harf çizilebilen,kadiye benzer bir örtü ,buğuya benzer bir tualdir. Resmiyetin "dinleneceksin" emri verdiği bugün.....Kadınlar yüzünde o harbe giden cengaver ifadesi,saçları daha dik tırnakları daha belirgin.... Erkekler ziyadesiyle süt dökmüş gibi;sanki o tozu oraya o bitmez tükenmez eşya denizi ve nesne kalabalığı üzerine onlar serpmiş gibi kahveye yahut ayak altından uzak bir yere dehlenir.. Çocuklar elde kalan son satıhlara el izlerini çıkarırken.....pazar yavaş yavaş....pazar ıslak bezde kaybolan toz zerrecikleri gibi erir...bizim hayatımız zaten ....Parmak ucunda bir toz bulaşığı değilmidir?

***

Tozun tarihi azıcıkta insanın tarihi...Eski adam bu kadar şiddetle kaçmıyordu .Biz toz bezlerini yeniden icad ettik.Kapı bantlarını,lastik filitreleri,antistatik losyonları...filitreleri ,süzgeçleri,püsküllü çubukları... Bizim bütün işlerimiz tuhaftır..yeryüzünün heryerini gezen ...O bir filin sırtınada bir farenin burnunada konabilen garip teyyareyi biz...Evimize almamaya karar verdik.Toza taarruz emrini zamane anlayışı verdi.1000 vatlık muaazam makinalerle,buhar püskürtücü ,satıh cilalayıcı canavarlarla...Ve biçare piyadelerimizin ellerindeki bezlerle.. Başladık tozu kovalamaya....

***
Evvelden toz mismil bir şeydi.Ondan bu kadar nefret etmezdik.Bol radyasyonlu cep telefonlarından önce....Belayı da ,neş'eyi de ufuktan kalkan bir toz bulutu ....Kendi zerrelerinide katarak evlerimize,bize kadar getirirdi.Üstümüzü silker,ve devam ederdik. Yaraya değdiğinde hijyen ,yüze dokunduğunda imaj düşünmezdik.Zira o toz tanelerinin her birinin bizim atalarımızın gözleri..yahut kemal-i sukunetle yatan ölülerimizin elleri ve dudakları olmadığını kim iddea edebilir ki...? Dünyanın gayrısına yüzümüzü(hemde ekşiterek)çeviren biz zamaneler...Tozuda,yaşayanıda,ölenide küstürdük kendimize..Elimizde bir avuç "hiç" kaldı..
***
Siz yinede çekilin hanımların önünden..Toz alsınlar...Toz kelleleri dökülsün son model kimyasalların önüne sapır sapır...Ben size toz kadar hafif bir pazar yazısı yolluyorum..sessizce okuyun.Tozun toprağın arasında bir yitik var...arayın. Süleyman çobanoğlu
Mevlana çiçeği(semazenlere dikkat)

Hiç yorum yok: