10.07.2008

" Bir virüsü hangi baba yumruklayabilir"



ÇOCUKLAR UYUYOR


"Çocuklar uyuyor !

bu yeryüzünün en eski iki kelimesini Allah'tan aziz bir emanet gibi fısıldıyor birbirine ana babalar.



Sıcağın ve soğuğun bütün gün dövdüğü eski döşemeler artık gıcırdamıyor ,balkondaki rüzgar çanları birbirini okşayarak besteler çalmakta ...

Uzaktan uzağa buzdolabının sesi,aslında babanın sokaktan kazıdığı ekmeğin yorgunluk iniltisi.Ananın ellerinde yılların çamaşır,yılların bulaşık,yılların boklu bez,yılların ekmek ve çay kokusu.

Çaydan çay ,kahveden kahve....

Nohut odadan bakla sofaya devinen (geçen) muhabbet ,iki çift kelam etmekte.Gündüzün yaralarını gece sarıyor .evin dindiremediği uğultu yokturBilinirki "eşler muhabbetle birleştirdiklerinde ellerini ...."

"parmaklarının aralarından günahlar dökülür gider"
eve yanlızca ahmaklar "barınak" der.
ev orası .
orada çocuklar uyur.



*****
çocuklar uyuyor... iki melaikeyi seyrediyorum ...alınlarında boncuk boncuk cennet çiğleri.

Ağzı kanlı yarasaların emdiği dünyadan onları esirgeyen Allah'a hamdederim;çocuklar uyuyor


Kırk yılda bir gittikleri çimenli kırlardan öksürükler ve gülücüklerle dönüyorlar eve.Bilinmedik prospektüslerden okunan yazgıları,camların ve kırk kat betonların içinde tutuyor onları..

Onlar ağladıkça daha çok plastik alıyorum onlara;çin malı oyuncaklar,bez bebekler,matruşkalar,cipler ,polis arabaları,dozerler,kepçeler,kovboy tabancaları,tarkan kılıçları...
Bir virüsü hangi baba yumruklayabilir,hangi annenin busesi giderebilir üst solunum yolu enfeksiyonunu...Çocuklar uyuyor.alınlarında cennet çiğleri ...uyuyorlar.



*****
İnsan bunları kendi kendine söylemeli.

pek aziz, pek sıcak iki kelime ..çocuklar uyuyor.

Her şey çırılçıplak gittiğinde ...

elimizde kalan son çiğ tanesi onların alınlarında kristal.

Çocuklar uyuyor.
Allah onların hatrına tutuyor üstümüzde gökkubbeyi .Çocuklar uyuyor.
Planlar,manevralar,hileler ,desiseler,
kir,
Akıp gidiyor yeryüzünden ..

Allah'a şükür .

Çocuklar uyuyor.

Süleyman Çobanoğlu.

Hiç yorum yok: