17.11.2008

orda bir köy var uzakta ...



çocukluğumun bır kısmı köyde geçmişti ..Belkide bu yüzden köye dair anılarım hep güzel hep özlem dolu..doğudan ,doğunun gözbebeğinden erzurum 'dan sağlık sorunları dolayısıyla tayin isteyen babamın ,aklının ucna gelmezdi egede suyu kanalizasyonu olmayan bi köye atanacağı..su Annem için asla vazgeçilmez eksikliği düşünülemez bir nimet...köyde kaldığımız o bir sene içinde haftada bir kez babamın merkeze su için dilekçe vermeye gittiğini biliyorum ...

Babam merkeze su için giderken, bende eşşeklerin sırtında köyün çeşmesine gidiyordum aynı amaçla ..suyu ya eşeklerin semerinde ,yada uzun bir udun parçasının uçlarına bağlı uzun iplerde taşınan kovalarla sırtlarında taşıyorlarda kadınlar....Ve yine kadınlar o taşıdıkları sularla yemek pişiriyor ,çocuklarını yıkıyor,bahçede sebze yetişriyor ve eşlerine ikram ediyorlardı...Dünyanın neresinde olursa olsun kaygının fazlası kadınların omuzlarında sanki...

Bu yıl aynı köye Kurs öğreticisi olarak gidiyorum ..Hergün ince yollardan kıvrılarak ulaşıyoruz yakın köye ..Kadınlar yine çalışıyor sabah erkenden kalkıp ahırlara gidip hayvanları ile ilgileniyorlar . Sonra eve gelip çocukaları ile ilgileniyorlar onları okula gönderip eşleri ile ilgileniyorlar..sonra ellerine aldıkları kitaplarla kursun yolunu tutuyorlar ..binbir hevesle azimle yaradanın kitabını öğrenmeye çabalıyorlar ....

Hiç yorum yok: