25.05.2008

azap!!


"edindiğim her arkadaş bir vicdan azabı"

Bu söz ilk duyanlar için bir ihanetin özeti gibi algılanabilir .bir vefasızlıktan yakınma ağıtı , güven sarsıntısının dışavurumu gibi . Ama benim zihnime misafir oluş hikayesi biraz farklı.İtiraf etmeliyim ,vefasızlık mevzunun dışında değil .
Şöyleki hayatın kademelerinde yatişkinliğin her evresinde arkadaşlar ediniriz .kimi sadece selamlaştığımız,yüzeysel ,gündelik sohbetler yaptığımız arkadaşlardır.seçmeyiz çoğunlukla bunları ,aynı mekanı kullanmak zaruretine binaen kurulmuştur ilişkimiz.Zaten ortadan zaruret kalkınca karşılaşmalar azalır ve biter.
Oysa hayatın bir döneminde, yine bir vesileyle karşılaştığımız ama hayatımızda iz bırakan dostlarımız vardır.Aynı kaptan su içtiğimiz ,belki kulağınıza çok anonim gelicek ama bir ekmeği paylaştığımız,yanyana yataklarda yatıp geceler boyu uyumadan muhabbet ettiğimiz .En gizli ve özel dertlerini paylaştığımız .Aynı müzikleri dinleyip,aynı şarkıları bir ağızdan söylediğimiz,ortak düşmanlar edinip ,memleketi kurtarma telaşına düştüğümüz dostlar.yaptığımız küçük hataların günah olup olmadığını sorabildiğimiz dostlar.Sonsuzluk muhabbetleri yapabildiğiniz yanında gözyaşı dökebildiğiniz dostlar.

Sonrasında hayatın ayrı yerlere savurduğu ve yine hayat şartlarının gündelik telaşların içinde uzak kaldığımız dostlar.
Bir gün açınca eski bir defteri,yada ıhlamur ağacının kokusu gelince burnuna,kulağına gelen eski bir melodide ,tabakta tek kalmış bir zeytin tanesi görünce mesela hatrımıza düşer ayrılık.neden ?nasıl ?niçin böyle olmuştur bilinmez ama hafiften bi acı hissedersin kalbinde.vefasızmıyım ?benmi aramalıyım?rahatsız edermiyim? derken azap olur o acı.
Ama bu bile güzeldir dostu hatırlayıp vicdan azabı duymakta güzeldir.Ama vefa gereklidir.
dost olmak vefa ister vesselam

"sen benim Bozdağ 'da atan kalbimsin dostum"

2 yorum:

Adsız dedi ki...

Bilimsel deneyi sonucu ortaya çıkan ucube; arkadaşını ve kardeşini öldürdükten sonra Frankestein öldürmek için ucubenin peşine düşer. Sürekli takip eder onu ve ne zaman kışta soğuktan ve açlıktan ölme derecesine gelse hep yanında yiyecek ve onu sıcak tutacak birşeyler, ki ucube sağlıyordu bunları, bulurdu. Ucube ne sahibinin onu öldürmesine izin veriyor ne de onun ölmesine göz yumuyor.

Belki vefazıslık velki vicdan azabı adı her neyse artık bu hissi ben de çok yaşadım. Ne zaman onlardan kopmak istesem, ne zaman onları içimde öldürmek istesem her zaman yanımda onlardan birşeyler bulurum. Tek fark dostların o ucube kadar soğuk olmaması. Ne unutuyorlar ne de unutturuyorlar.

"İnsan kardeşlerim! Böyle olmasını istemezdim. Dostluğunuzun gereğini yerin getiremediğim için özür dilerim. Ama... Yeter... Lütfen beni rahat bırakır mısınız artık?"

diyebilmeyi çok isterdim...

havzen dedi ki...

"insan kardeşlerim ":))bu lafı sevdim evt....