8.08.2008

"hira"


Çok ihtimalli hayatın sade ve yalın bi yanı olmalı seçebileceğimiz...
bütün standartları altüst eden ,
bütün genellerden uzak
tıpkı parmak izlerimiz ,kulak kıvrımlarımız gibi
bize has bize özgü bir yaşayış olmalı.
Anlayışımız ,algılayışımız kadar özel olmalıyız.
Kulaklarımızı çınlatan mukayese cümlelerine inat ,
aynı elbileseler,aynı yemekler,
aynı kitaplar tarafından kuşatılmaya inat kurtarmalıyız benliğimizi.
Yok işte olmuyor..
boşuna bunca çaba ...
çizilmiş yolda ilerlemekten başka yok yapacak bir şey....
dönüpte baktığınızda arkanızda bıraktığınız yıllar boş geliyorsa gözünüze ,
Önünüzün tıkandığı zaman dilimindesinizdir.
başka zaman bakmaz kişi geçmişe .
geçmiş sadece önümüz aydınlığını kaybedince döndüğümüz zaman dilimidir.

Belkide fersah fersah kaçmalıyız.
Şehrin komutlar veren sesine kulak tıkıyarak,yalnızlığın sukunetine bırakmalıyız ruhumuzu Gürültülerden uzaklaşırsak duyabiliriz kalp sesimizi.
kutlu resulün (s.a.v)"hira"sı gibi inzivaya çekilmeliyiz bazen.
düzen çarkının dişlileri tehdit ediyorsa ruhumuzu
"hira"kurtuluş olacaktır.
Yaradanın bizimle konuşmasının "ayetlerini bildirmesinin" açık yolu budur.

Kendini kaybetmenin yolu alkol almaksa eğer,
kendini bulmanın yolu ise bilinci yitirmemektir.
"Men arefe nefsehü,fegad arefe rabbehü" sırrınca bilakist kendini bulmak ,ancak kendini dinlemekle, tanımakla mümkündür.

sözün özü bize lazım gelen "hira"dır....

1 yorum:

Adsız dedi ki...

çizilmiş yolda ilerlemekten başka yok yapacak bir şey....


hira bence sadece KALBİMİZ !