17.08.2008

yalnızlığın sesi!!


Hani an gelir ya;
kelimeler dudaklarınızın arasında sıkışır da çıkmak istemez, iki taşın arasında sıkışmış küçük bir yaprak gibi.......
Yüreğin derin bir okyanus sözler seni boğacakmış kaybolacaksın gibi, kalbin sus pus olmuş gecenin gündüze küstüğü gibi, hani gün gelir ya kalabalıkta yalnızlık hisseder kalbin, yalnızlıkta ise kalabalık yaşar yüreğin......
Ümitler sanki tükenmiş, hayat sana küsmüş de ümit yazan kapıları yüzüne kapatmış gibi, öyle bir hal alırsın ki, sana gül atanı taş atıyor, taş atanı da gül atıyor sanarsın da sevdiklerine küser sırtını dönersin........
Konuşmanın sırrı susmaktır, yaşamanın sırrı ise sabırla sukut etmektir, peşin hükümler vardır yüreğini kahreden, yersiz şüpheler oluşur seni boşluklara sürükleyen.....
Bulutlar bekler yüreğin haberlerle yüklü, boş kalır ellerin ve haykırasın gelir, sesin yüreğindir, kalbindeki sessizliktir.....
Haykırmak sukuttur, gönlünde duygular birikir, an gelir duygulanamaz ağlayamazsın, bazen bir gülüş yeter yaranı sarmaya, bazende keder ve acı kapatır kalbindeki acıyı, dost arar suskun yüreğin özlemeyi özlersin, özlenmeyi özlersin, yanar yüreğin suskun dilinde dostluk acısı nakaratları dolaşır, her şeyini feda edecek bir dost gözlersin, karanlığa gülümsersin tebessüm edersin yalnızlığa, yaran derindir sessizliğinde ise kıyamet şiddeti, bir an gelir yalnız zannedersin kendini, aklın ikinci insandır yanında bunu hissedersin, hala yüreğin sessiz ve boşlukla dolu, gece bir bankın terkedilip kaderine teslim edildiği gibi.
Seslenmek istersin seslenmek istediğine, duyurmak istersin sesini, haykırırsın ama kime haykırdığını bir türlü bilemezsin, yalnızlığında kalabalığın artar bunu sen bile anlayamazsın, kimliğini ararsın, kendini bulmak pahasına titretirsin semayı, sesine ses eklemek ümidiyle, öyle bir an olur, yalnızlığın artar.
Yalnızlığında çoğalır yüreğindeki selsenişler, karşılık alıyormuş gibi hissedersin, sesine ses eklenir kendini bulguğunu düşünürsün, ve anlarsın o an neden kelimelerin sıkışıp da kalbinde hapsettiğini, gerçek dostluğu bulursun, gerçek sesi işitirsin, manevi bir kalabalıktır yalnızlığın, sana sesleneni göremezsin, elinle onu tutamazsın, istediğin an onun yanında ve huzurundasın, artık yalnızlığını terk etmiş bir kimliğe sahip olursun, ve ;
Öyle bir an gelir ki : suskun yüreğin yalnızlığın sesiymiş, yalnızlık ise senin kendi kimliğinmiş.

misafir kalem:"sır"

4 yorum:

Adsız dedi ki...

yaşamanın sırrı ise sabırla sukut etmektir,
gerçek sesi işitirsin .... gercek ses sadece ölüm olsa gerek
misafir kalem yuregine sağlik




biz gercek sesi beklemeye duralim
zaman akip gitsin
bir gun çiğlik kopacak!!

Adsız dedi ki...

Hani an gelir ya;
kelimeler dudaklarınızın arasında sıkışır da çıkmak istemez, iki taşın arasında sıkışmış küçük bir yaprak gibi.......
Yüreğin derin bir okyonus sözler seni boğacakmış kaybolacaksın gibi, kalbin sus pus olmuş gecenin gündüze küstüğü gibi, hani gün gelir ya kalabalıkta yalnızlık hisseder kalbin, yalnızlıkta ise kalabalık yaşar yüreğin......

Bu sözler sanki beni anlatmış...

havzen dedi ki...

Ben yinede itiraz ediyorum (muhalif olmak kanıma işlemiş)
Yalnızlık yoktur üstadım.Herdaim yaradan yanımızdadır.Biz sadece yalnızlık hezeyanlarımızı dünyevi meşgale(uğraş) aradığımız için atarız.Oysa yalnızlık yoktur mahzun olmamıza,kırılgan olmamıza sebeb yoktur....evt sırtımızda ağır yük,önümüzde meçhul bir yol vardır ama yalnızzlık yoktur ......
Yazınız bloguma renk kattı "sır" olmayı tercih etmiş olsanızda beni memnun ve mesrur ettiniz...saygılarımla..vesselam

Adsız dedi ki...

Bir hikaye: Bütün kuşlar, Anka olarak da bilinen kuşlar padişahı Simurg'u görmek için bir yolculuğa çıkmaktadırlar. Kaf Dağ'ına ulaşmadan önce geçmeleri gereken yedi vadide kimi tembelliğine, kimi açgözlülüğüne vs. vs. yenilip onlardan kopmuşlardır. Kala kala otuz kuş oraya ulaşmayı başarır; fakat, ortada kuşlar padişahı yoktur. Bu sırrı kelimelerin dili çözer. "Si" otuz ve "murg" kuş demek. Böylece kuşlar padişahının kendileri olduğunu anlarlar.

"Kendine yolculuk"un önemini anlatan güzel bir hikaye. Evet, önemlidir kendi benliğine yolculuk yapmak. Çünkü Rabb'i tanımak için kendini tanımak gerek ve bu yolculukta her zaman ilk durumdakine göre daha az insan vardır etrafınızda. Özfarkındalığın bedelidir bu, ödenmesi gereken: Yalnızlık...

Zulme karşı çıkacaksanız Hüseyin gibi yalnız olacaksınız. Hira'ya çıkacaksanız Nebi gibi bedelini yalnızlıkla ödeyeceksiniz. "Niçin"iniz varsa "Nasıl"ına katlanacaksınız. Nasıl katlanacağını bilmeyen, yalnızlığın yakıcı ateşine bulaşmamalıdır.

Vesselam...