31.12.2008
sızım
Alışır insan ,,defaatle söylüyorum "alışmak felakettir"
erzurumdaki çocuk kara,manisadaki çocuk güneşe,gazzedeki çocuk bombalara alışır..
hergün haber izliyen biri savaşa alışır..
o ilk anki öfke ,ilk anki acı,ilk anki kaygı, o ağlama ,o "yeter "die bağırma isteği yerini sızıya bırakır..ben bunu kendimi bildim bileli yaşıyorum filistin bizim sızımız..kudüs bizim şehrimiz çünkü...İstanbul kadar bizim ..medine kadar bizim...
Takvim yaprakları nankörleştirdi bizi ..onlar değişince bizimde yaşadıklarımız kayboldu sanki ..tam gündelik hayata kapılacakken bir latife ardı gülecekken ,derin biz sızı kaplar çehremizi..Aklımıza boncuk gözleri ile bir filistinli çocuk düşer
Bizim ocağımıza ateş düşer yanarız,,Şehid olur askerimiz ağlarız..Bağdat vurulur biz sızlarız..gazze bombalanır bizim canımız acır..farkı yoktur mesafenin azlığı çokluğunun ..yine sızlar bir yanımız...
30.12.2008
Kudüs 'de çocuk olmak
umutlu sözlerim bitti
acısı geçmeyecek bu sefer..Hafızamda hep o adam vurulmuş yaralı dilinde şehadet cümlesi...füzeler mahallenin ortasına yağmış olmalı..tonlarca bomba
her tarafa saçılmış bebek cesetleri..
ağlamaktan başka yapacak bişeyleri olmayan anneler...
artık şaşırmayı bile unutmuş yaşlılar..
***
Filistin'de anne olmak nasıldır ..çocuklarını okula gönderirken el sallarmı annneler ?doğumu bekliyen anneler hayalleremi dalar doğan çocukları için ne temenni ederler? "büyüsünde doktor olsun "derlermi mesela..yoksa karnındaki çocuğu intifadaya mı adar?
Filistin'de çocuk olmak nasıldır...
vazgeçilmez oyunlara tutsak olurlarmı bizim gibi ..bisiklet sürüp ,top oynayıp,ip atlayıp salıncak kurmaklamı geçer çocuklukları...yoksa henüz konuşmaya başladıklarında kulaklarında top sesleri olduğu için ilk oyunları en uzağa taş atmak mıdır? bir kaç yıl sonra belki 10 belki 12 belki 16 yaşında karşılaşacakları tanklar için taş atmayımı öğrenirler ?
eylenceli şeyler beklemeyin benden arkadaşlar
dünyanın iyi biyer olacağına dair inancımızı baltaladı israil
kalbimize bomba düştü
alıcaklarımız vericeklerimiz..hesabımız kitabımız
..yeni bir kışlık ayakkabı.. yada kalın bir mont ..
..ilişkilerimiz vardı ailemiz arkadaşlarımız
çok sevdiklerimiz, kırıldıklarımız hergün atıştıklarımız,tartıştıklarımız..konuşmadıklarımız.. aramayı unuttuklarımız..
bağımlılıklarımız vardı....
"sabah kalkınca mutlaka kahvemi içerim "
"yemeklerden sonra tüttürürüm "
"dizimi hiç kaçırmam"
"ikindide çaysız yapmam"
yada internetsiz yaşıyamam..
sonrasında bir gün ..
keyifle kahvemizi yudumlarken... aklımızda alacağımız ayakkabının modeli ,yanımızda ailemiz,elimizde kumanda ..
ekrandaki haber bülteninden bir bomba fırladı evimize
tamda kalbimize
bitmez tükenmek bilmeyen ucuz kaygılarımızın arasına.
içini dünyanın renkleri sarmıştı kalbimizin ,bir bomba düştü ...
kudüse atılmıştı ama kalbimize düştü ..
25.12.2008
şikayetçi
geleceğin hasretçisi,
bulunduğu anın şikayetçisidir."
Eskittiği takvim sayısı artınca farkeder insan sızlanışlar beyhudedir....
Hayatta en önemli vakit ne geçmiştir hayatınızdan nede gelecek olandır ..en önemli olan an şu andır ..aklınızda yapmayı düşündüğünüz ne varsa tam zamanıdır...düzeltmeniz gereken ilişkileriniz...ziyaretine gitmek istediğiniz büyükleriniz varsa zamanı şu andır...yarını olmayacak farzedin ..planınız mı var elleriniz tutuyorken yapın ...ertelemeyin ..ertelediğiniz her an pişmanlık olarak dönücek size ...ertelemeyin..
"YARINCILAR HELAKTADIR"
21.12.2008
>>>>Daha fazla şeye bölünürse zihnim,daha çok kaygım olursa işimle ilgili ,sanki düşünmezsem kendimi ,muhasebem az olursa iyi gelicek gibi düşünüyorum ..oysa yanılgı tamda bu .Görmezden geldiğin şeyler kendiliğinden çözülmüyor.Sen kendin için birşeyler yapmadıkça hiçbirşey düzelmiyor.Zihnimi temizlemem ,Kalbimi arındırmam gerek.Sihirli bir deynek dokunmuyacak asla...ağzımdn çıkan her kelime dakikası dolmadan pişmanlığa dönüşüyor ..
>>>>>Kaçırdığım otobüslerin arkasından pişmalıkla bakıyorum hep..kulaklarıma dolan alkış seslerinden nefret ediyorum bazen..Bazen teselliyi onlarda buluyorum.
bazen ahımı işitecek kadar yanıma sokulanlar,gözlerini açıyorlar kuşkuyla..ümitsiz bir hastalığın pençesindemisin? diye soruyorlar..devası olmayan bir derde mi düştün?
>>>bi kaç gün önce kulaklarıma deyen bir söz ;
"Bitmiyor âh-ü figanım bülbül-i şeydâ gibi
Geçmiyor gülmekle hüznüm, belki ağlarsam geçer "
18.12.2008
çobanlığın sırrı....
İnsan gündelik hayatın monotonluğuna alışmışken ..daha doğrusu alışmak macburiyetinde kalmışken ..BAYRAM GELİR..
Biz çok plan yapan fakat asla planlı yaşıyamayan bi aileyiz ..bunu bildiğimiz için uzun vadeli plan yamaktan kaçınırız çünkü biryığın hayal kırıklıkları var geçmişimizde ..
bu bayramda öyle oldu evde kurban keseceğimiz arefe günü belli oldu ..babam bayram sabahı o çiftlik senin bu ağıl benim dolaştı ..neticede bir dağın yamacında raslamış bizim gurbana:)
hayvanı gözlerine kestirince babamın yanındaki yardımcı çocuk koşmaya başlamış sürünün içinde ..o mubarekte anlamış tabi kutsal bir eyleme aktör olacağını başlamış koşmaya..."çocuk ter kan içinde ama kurbanlık hiç pas vermedi" diyor babam "taki çoban gelip elindeki uzunca bir deyneği sararmış yaprakları olan ağacın dalına vurana kadar yapraklar yere döküldü ve o sesi duyan tüm sürü hayvanları toplandı ağacın altına "
o sahne canlanıyor gözümde çoban olmak böyle bişey olmalı ...o hayvanları oraya çeken neydi acaba ?deyneğin ağaç dalına vurduğunda çıkarttığı sesmi ?yoksa yere düşen yapraklarmı?yoksa buna alıştıkları için mi gittiler ? çobanla aralarında kurdukları bir şifremiydi?
çobanlara özel muhabbetim var.... vesselam..
not: bu vesile ile geçmiş bayramınızı en kalbi duygularımla kutlar hayatlarımıza hayırlar getirmesini dilerim
2.12.2008
aralık
Aralık geldi
aslında sevmediğim bir aydır Bana tükenişi sonu bitişi simgeliyor sanki ..Kimileride yeni bir yıla geçileceği için sever aralık ayını .Ben sevemedim
,ısınamadım ...Oysa gayet güneşli günlerle girdi aralık ..Kışın esamesi yok henüz Geceler serin gündüzler sıcak ...aklıma hep çocukluğumun internetsiz ,televizyonsuz uzun kış geceleri ...yataklar serilip uyuma zamanı gelse bile bitmeyen muhabbet zamanları ....
"muhabbet zamanını "kaçırdık dostum ..geri dönüş yok artık ..
yıl hanesinin son rakamı sürekli yükseliyor 5.....6...7....8...ve işte geldi 2009
"asr 'a yemin olsun ..İnsanlar hüsrandadır..."
özel odamız yoktu oturma odasının ortasında serilirdi yataklar ..Biz uzanırdık babam gelir başımızda geçmiş peygamberlerin yaşadıklarını anlatırdı ...gözlerimiz o hayatların hayallerine doğru kapanırdı ...Kah hz ibrahin (as) ın ateşe atılışı ,Kah ,hz eyyub (a.s) ın ağlatan hastalığı ..ve en çokda hz yusuf a.s ile züleyha'yı , parmaklarını doğrayan kadınları düşünürdük ..nasıl bir güzellikti acaba ..rivayet; dünyadaki güzellik kavramının yarısı hz yusuf (as)a ve bizim peygamberimize diğer yarısı insanlığa dağıtılmış ..bu güzellik hayallerimize sığmazdı ...
peygamber hayatlarının zihnimize yerleştiği o uzun kış geceleri gerilerde kaldı ...çocuklarına gece masal değil, peygamberler tarihi anlatan babalar geride kaldı...şimdi kışlar eziyet ..yazlar eziyet ..evler eziyet parklar eziyet ..büyük hevesle aldığımız materyaller bir süre sonra eziyet ..yetmiyor bitmiyor isteklerimiz..neden ?varmı fikri olan ?
1.12.2008
çelişki <<<
hayat akıp gider ..
insan farkına varmaz
zamanı daralır insan bunu hissedemez
payına düşeni yaşar ,payına düşen insanlarla
en yakınındakiler en çok kırdıklarıdır ..
neden böyledir neden en sevdiklerimizi en çok ihmal ederiz
acaba onlarda varolan ,hiç tükenmeyecek olan kredimizemi güveniriz
"ne yaparsam yapayım babam bana kızım demekten vazgeçmez"
ahh baba neden en çok seni sevmeme rağmen seni incitiyorum seni kırıyorum neden sana karşı davranışlarımda hep planladığım o özeni gösteremiyorum .....
25.11.2008
Dr .Fahrettin Er
kaçırdığım bir konferansın konuşmacısıydı Dr Fahrettin Er ..arkadaşlarımdan dinlediğim konferans özetiyle kahırlanıp, internetten arama yaptığımda yaşadığım hayatın bencilliğinden utandım...Bir insanın hayatını en dolu yaşayışının örneği
Çalışmadığı yani insanları tedavi etmediği günleri, manisanın dik ve yamaç spil dağına çıkıp yabani meyve ağaçlarını aşılayarak geçirmiş.......
"projesiyle "her çekirdek bir fidan "projesini gerçekleştirmiş.>>>>
üstte fidan projesi resimleri
altaki resim Afrikanın "sihay incileri "çocuklar
bir grup doktor ve hayırseverle yardım ve fayda halkasını genişletip "anadoludan afrikaya yardım eli "projesinde aktif rol almış ve nijerde bir yığın tedavi ve ameliyat gerçekleştirmişler.ve gerçekleştirmeye devam ediyorlar..Burda Dr Fahrettin Er ve diğer yardımsever insanlar için söylenilebilecek milyonlarca söz var .fakat benim yazacaklarım kuru lakırtıdan öteye geçmiyecek .bunun için peygamberimizin Şerefli sözlerinden biri kifayet edecektir
"HAYRUNNES MEN YENFEUNNES"
"İNSANLARIN HAYIRLISI, İNSANLARA FAYDASI OLANDIR"
üstte afrikadaki sefaletin simgesi olan resim , serum ağaçları!!! ve yerde yatan ameliyat olmuş hastalar>>>>
resimlerin devamını görmek ,ve Dr .Fahrettin Er 'in makalelerini okumak isterseniz adres ....
http://www.doktorfarettin.com/
21.11.2008
"güzel" dostunuz varmı ?
Sorunun çok konuşulması dahada içinden çıkılmaz hale getirir bazen ..Benim bi katkım olmadığı için rahatlıkla söylüyorum yaradan bana hızlı bir zeka vermiş ..hızlı anlıyorum anladıktan sonrada çözüme adapte ediyorum kendimi ...
Ama olmuyor işte yetmiyor tek olmak..... hep bir çift göz arıyor insan kararlarını onaylıyacak ,takdir nazarıyla bakıcak.... yeri gelince merhametle eleştirecek ...Hep bi omuz gerekiyor ağlarken başını dayayacak..sevindiği kazandığı anda birlikte şükredecek yada çığlık atacak....Ne yapayım bunlar geldi içimden Saçmalamıycam dememiştim )))))
Nerden esti bunlar ? Uğur Işılak'ın "güzel dost" unu dinliyorum bir kaç gündür ..sözler dokundu bana :)yüreğime işledi yani.."yokluğumun resmi "şiiriyle girmişti hayatımın edebi ilgi alanına o günden bu güne bir çok eserinde kendimi buldum ..Sadrına şifa olsun Ozanım...
"aşka dair bir his varsa içinde ,
sen ağlama ben ağlarım güzel dost.
damla damla yaş olurum gözünde ,
damla damla süzülürüm gözünden
sen ağlama ben ağlarım güzel dost
her acının bir sebebi var ama,
ezelden talibim kedere gama.
Derdin varsa yüklen benim sırtıma
al derdini yüklen benim sırtıma
Sen ağlama ben ağlarım güzel dost"
20.11.2008
okuduğum,sevdiğim kitaplar-1
"Özür dilerim delikanlı !namazla aranı ben bozdum
itiraf ediyorum küçük hanım namazı ben zorlaştırdım sana..
bağışla beni seni anlayamadığımı çok geç anladım...haklısın zorla kılınası değil namaz
..sana karşı konuştum hep;senden yana konuşmadım hiç....
..çaresizliğini göremedim .yanında olamadım, elini bıraktım niyetini bozdum"
Kıl beni ey namaz
Çöllerden topla hücrelerimi
Rahmetinin serinliğinde yıka kalbimi
Kıl beni ey namaz
Ruhumu secdede yeniden fısılda bana.
Şah damarı yakınlığından emzir yetimliklerimi.
***********************************
Dr.Senai Demirci 'nin bu kitabı namazla ilgili bütün resmi ,ciddi ve asık suratlı öğretilere karşı içten, samimi ve empati ile yaklaşıyor ..kitaba başlamadan önce yazarın edebi birikiminin bu denli şık olacağını düşünmemiştim ..klasik öğreti ,yada namazın mükafatlarını sayabilen bir kitap değil "kıl beni ey namaz"bilakis kişinin bireysel olarak namazla ilişki kurmasını namazı sevmesini ,sevebilmesini konu alıyor .
Bizim için namaz nedir diye soracak olursak çoğu kişi şu cevabı verecektir ."dinin direği"müminin miracı "oysa bu insani bir bakıştan öte dini bir bakışı simgeliyor gibi ..
"kıl beni ey namaz"kitabında beni en etkiliyen kısım ( en sevdiğim bölümlerden biri) namazın "bana dünyanızdan üç şey sevdirildi 1-namaz 2-güzel koku,3- kadın "hadisi şerifinin açıklandığı bölümdü ..Namazı haylazlıklar yapıp ihmal edip sonunda başımızı omzuna koyunca geçmişi unutup bizi kucaklayan annelerimize benzetmiş yazar...
Şimdiye kadar çoğu kişiye tavsiye ettiğim bu kitabı burdada konu etmem gerektiğini düşündüm ... vesselam
17.11.2008
orda bir köy var uzakta ...
16.11.2008
korku 2
Tanrım !sarsma bizi!!
15.11.2008
korku 1
2.11.2008
Polyanna'yı tanıyorum:)
20.10.2008
aşk,mantık,platonik
"Yani işte bu kadar zor"mu demek istemiş acaba bunu çizen ?:)))
17.10.2008
kumar
Başımı kaldırdığımda kağıtlar masadaydı ...
gerisi yok zihnimde ,öncesi yok ..........
11.10.2008
kendine iyi "bak"
hatırlamıyorum ilk kimden duyduğumu ,ama en çok bir radyo programcısının dilinden dikkatimi çekmişti..
hani bazı ağızlarda söz değerini bulur .......yani sanki sadace ,o ağza has bir cümleymiş gibi ,daha bir içten ve samimi dökülür ..söz anonim olsada o ağızda başka bir kalıptan seslenir bize sanki ..
babamın sıkça zikrettiği bir söz vardır mesela buna işaret eden ;
"dualar aynı dua ama, ağızlar aynı ağız değil "der
işte bu sözü ilk o radyocunun ağzından çıkınca düşünmüştüm (belkide onun ağzından çıkan her sözü düşündüğüm içindir)
kendine iyi bak cümlesinde ki bak kelimesi iki yönüyle ele alınabilir anlamını bozmadan ....
birincisi bak =bakış =görüş=farkındalık giyinmek, bezenmek,süslenmek vesair
ikincisi=bak =bakım =onarım=tamirat
bu sanki daha ziyade ruhla alakalıdır.
kişinin kendini arındırması, huzur arayışı gibi ..insanlarda dış görünüş uğruna çok çaba sarfederken aksattıkları şey ruhlarının ve kalplerinin bakımıdır oysa
"gönüle hitap edecek argümanı olmayanlar ,göze hitap etme telaşı
ndadır"
kendinize iyi bakın vesselam....
9.10.2008
"absürd" açıklaması:)))
dün ki yazımın içinde geçen bu kelimeye takıldım..bakın ne kadar anlamlıymış :)))
"ABSÜRD Felsefi sözlügünde anlami : Anlamsal öğeleri birbiriyle bağdaşmayan... Mantık açısından mantık kurallarına aykırı olanı dile getirir. Saçma bir düşünce , öğeleri birbirini tutmayan , birbiriyle bağdaşmayan düşüncedir. Saçma bir yargı kendi içinde tutarsızlığı olan ya da tutarsızlığı içeren bir yargıdır. Anlamsız ile saçma aynı anlamda değildirler. Saçmanın bir anlamı vardır fakat yanlıştır anlamsızın ise hiçbir anlamı yoktur. Saçma, felsefede usa aykırılığı dile getirir. Usa aykırı olan her şey saçmadır. Saçma doğru ile yanlış arasında yer alan üçüncü bir kavramdır. Yanlış ile karıştırılmamalıdır. Her yanlış saçma olmayabilir :)))))))"
8.10.2008
güzel haber:)
..her başladığımız sohbet bu birlikteliğe çıkar,konunun önemi yoktur...
"inanabiliyormusun parkta yürüyorduk,eğildi taşın kenarından bir papatya vardı,kopardı bana uzattı"
7.10.2008
ıskaladım dostum
vira bismillah
22.09.2008
16.cüzden
7.cüzden
5.09.2008
5.cüzden
4.cüzden
3.09.2008
3.cüzden
2.09.2008
2.CÜZ den
1.09.2008
1.cüzden ...
31.08.2008
terapi (sarımsak kurdu)
Merhaba doktor uzunca bi ara verdik ama bakın yine buluştuk aslında bugün de gelme niyetim yoktu ... efkarlıyım anlayın...hayat öyleki;alışınca heycan kalmıyor hiç birşeyde .....alışınca dualarda bile içi titremez ,gözü yaşarmaz insanın ...neden çabuk bıkar sıkılır insan bilmem ama herşeyin tazesi ve yenisi makbuldür sanki......Sizinle ilgisi yok yanlış anlamayın tamamen kişisel ....defaatle söylüyorum "alışmak felakettir"
Size geldim çünkü aklım karışık yine.....patlıcan yemeği yaparken sarımsak koymam gerekiyordu ,bi baş sarımsağı elime aldım dış zarını açınca dişlerin arasına kıvrılmış bir kurt gördüm .......hiç aklıma gelmezdi sarımsakta kurt olabileceği elma kurdu armut kurdu olur bilirim.....tatlı meyveler kurtlanır sanıyordum yada hep öyle gördüm ....bu hayvancık yolunumu şaşırdı ...hayır çok faydalı olsada çiğ iken çok leziz olmayan bir şeydir sarımsak ...kötüde kokar ..dayanamamış ölmüş zaten kurtçuk..... Ne işi varki sarımsakta ...açgözlülük belası....bi an kurdu kendime benzettim sarımsağı dünyaya ...aklım karıştı....
*****
Hayır..... bunu söylemeyin doktor!!
resmi belgeleri kaynak alıp doğum günümü kutlamayın ..bu çok anonim ,çok sıradan ve basit ...anlamsız geliyor bana neden kutluyorsunuz ki ...olayda (doğmakta) herhangi çabam ,gayretim ,katkım yok ....bişey başarmışta değilim....Ama şu var "bunca yıl nasılda hayatta kaldın ,nasıl dayandın ,nasıl bıkmadın,nasıl yaşadın" derseniz o zaman kutlayın beni ......İğreti durmuyorum ordan bakınca değilmi ....yakışmışız hayatın bu köşesine ...dekor gibi......yaşama konusunda çok becerikliyim ...standartları yakalama iletişim kurma konusunda kutlayın beni .... bu "standart" kelimeside kullanmayı sevmediğim bi kelimeydi ... çok takıldığım bi kelime ayrıca bi konuşalım bunu ....şimdi çıkmalıyım hava almam lazım ........
23.08.2008
duvarın kaydığı gün.....
yokluk
giyimimiz çıplak varlığımız yokluk içinde geçmekte
yok gibi yaşıyoruz hep olacak gibi yiyip içiyoruz,
sanki yemek için gelmişiz, uyumak için gelmişiz
oysa biz uyanıkken bile uykudayız kendimizden habersiziz,
kendimizi kaybetmiş arayacağımız adresi bilmiyoruz,
adressiz yoldaşlar yürütür hayatımızı.
İlacımızı okuyoruz onu hiç kullanmıyoruz,
oysa sadece okumak şifa değildir
onu yaşamadıkça asla iyileşemeyiz.
Sanki yaşamıyor gibi yaşıyoruz,
görmüyor gibi görüyor,
konuşmuyor gibi konuşuyoruz.
kalbimizi bir görsek biz bile tanıyamayız
kendimizi görmüyoruz
başka adresler meşkul etmiş içimizi,
vardığımız yere vardığımızda
geriye adım hakkı asla tanınmayacak
bunun bilincindeyiz,
ne yaşıyorsak bilerek yanlış yapmaktan yaşıyoruz.
Bir söz bir hayatı anlatır,
fazla sözde, mana anlamını kaybeder
sonra kendini kaybeder
bir balmışsın ki sen yoksun
varlıkta yokluk yaşıyorsun,
görmeden, duymadan, tutmadan yaşıyorsun,
sana sadece haya verilse onu kaybedersin
bunun yanında akılda gerek
akılsız haya hiç bi işe yaramaz,
edeb verilse onu yitirirsin
akılsız edeb boş bir kutu gibidir
zira senin adın akıldır
akılsız baş yok olmaya mahkum bırakılmıştır
ya aklını kullan yoktan var ol.
Ya da aklını yok et
varken yok ol.
22.08.2008
Niyetlerimiz kurtarırmı bizi??
Çok olmuştur hakikaten iyi olacağını düşünüp yaptığım bir işin ,kötü sonuçlar doğurması..İmtihandır içimizdeki mücadeleyi perçinleyen bir darbedir belkide..
Geçen gece başıma geldi böylesi bir hadise. Saat kaçtı bilmiyorum ama evdekilerin hepsi uyuduğuna göre hayli geç olmalı ..mutfakta kalmış bi kaç bulaşığı yıkadım ..balkona çıktım .alt katın terasında "duman"uykusu kaçmış geziniyor..
Banu ve Nil 'in köpeği.o bir sibirya kurdu....Son zamanlarda sıcaklardan olmalı iştahı kesilmiş...tüy döküyor...Kafasını kaldırdı "yalnız değilsin" kabilinden gülümsedim...Neyi ne kadar görebiliyor merak ediyorum..gözlerinin üzerinde kaş hizasında gri tüyler var...ön ayaklarını kaldırınca büyük insan boyunda...onlara atfedilen sıfat sadakat olsada ben fazla sevgi dolu olduğunu düşünüyorum..öyleki nil başka köpek sevse kokusunu alınca hırçınlaşıyor..paylaşmayı sevmiyor sevdiğini:))
Aklıma geldi iyi bi tavuk parçası vardı yemekten artan ..Yarına kadar kuruyacaktı alıp geldim fırlattım karanlıkta aşağı doğru ama duman'ın yanına değil yan balkona yani korkuluğun arkasına düştü....aralarında sadece sıkı demirler vardı Hayvan döndü dolaştı kokusunu aldı ama ulaşamadı..hırladı.. ağladı..ama nafile evdekilerde uyanmadı bende bişey yapamadım ..ikram edeyim derken eziyet ettim hayvana. ....
bilmiyorum niyetim kurtarırmı..........
çok olur böyle durumlar bende ...
galiba daha sakin olmalıyım ...
19.08.2008
Yalana inanmak....
17.08.2008
yalnızlığın sesi!!
kelimeler dudaklarınızın arasında sıkışır da çıkmak istemez, iki taşın arasında sıkışmış küçük bir yaprak gibi.......
Seslenmek istersin seslenmek istediğine, duyurmak istersin sesini, haykırırsın ama kime haykırdığını bir türlü bilemezsin, yalnızlığında kalabalığın artar bunu sen bile anlayamazsın, kimliğini ararsın, kendini bulmak pahasına titretirsin semayı, sesine ses eklemek ümidiyle, öyle bir an olur, yalnızlığın artar.
Öyle bir an gelir ki : suskun yüreğin yalnızlığın sesiymiş, yalnızlık ise senin kendi kimliğinmiş.
16.08.2008
la tehzen.......
Ama kaçışlar birazda şaşkınlık eseridir.Çünkü aslolan hep yanımızdadır....Huzuru aramaya başlıyacağımız yer tamda kalbimizin kapağına adı nakş olandır.Kutlu resulün "sevr"de dostunu ferahlattığı cümlesi budur ".....la tehzen innallahe meane"(mahzun olma şüphesizALLAH bizimle".belkide tevhid cümlesi kadar mühim dir bunu anlamak.anlamsal olarak eşittir bence .
sukut;Güvercinler yuva yapacak bir gün ve ağını dokuyacak örümcek....
***
Hayat zincirinden boşalmış yırtıcı hayvan gibi geliyorsa üstünüze "la tahzen......"
Çok değer verdiğinizin ,çok değer kaybettirdiğini farkettiyseniz "la tahzen...."
Aile,eş ,dost,arkadaş,yar,yaren şaşırttıysa sizi "la tahzen..............."
Yine ve yeniden saklanmanız için örümcek ağı gerekiyorsa "latahzen............."
Hayal kurmanın ne kadar anlamsız ve boş olduğu çarptıysa suratınıza "la tahzen........"
Her kapı kapandıysa yüzünüze "la tahzen........"
Kaçma planları kurmuş, fakat çare olmayacağını anladıysanız "la tahzen........."
***
Bir kitapta okumuş olmalıyım ,yada bir konferansta duydum
Ebeveynlerin çocuklarını uyuturken kullandıkları kelimelerinde çocukların ruh dünyasına önemli bir yer tuttuğunu hatırlıyorum.Hatta şöyle bir tavsiye vardı.iki yaşında dili çat pat dönen yarım kelimeler kuran çocuğunuza.her gece yatarken "Allah bizimle beraber,Allah bizi görüyor,Allah bizi seviyor"diyerek üç cümleyi üçer tekrarla söyleterek uyutun.bu çocukta otamatik bir güce dayanma (iman )oluşumu sağlıycaktır.korkulardan emin cesur ve huzurlu olacaktır.ve beş yaşına geldiğinde şaşıracağınız iman alametleri gösterecektir.(hırsızlık yapmamak ,yalan söylememek gibi)
Kimbilir biz ne ninnilerle büyüdük ,hala çıkamadık çocukluk ruhundan .Oyuncaklarına dalmış her çocuğa hasretle bakıyoruz hala .Kalıplarımız uymadığı için kullanmıyoruz park ın salıncaklarını...Ama bırakıverseler kuracaz hemen oyunumuzu...."La tahzen innallahe meane"
14.08.2008
ego-benmerkezci düşünce-kibir
11.08.2008
vaz-geç-me!
öyleki aşağıya baktığında başın dönmeli ,kalbin daha hızlı atmalı.....
Kanı en fazla olan damar... ...
keskin jiletle buluştuğunda , itiraz etmeden akmalı.....
Çok çeşitli haplar ....
içtiğinde hızla birbirine karışıp tepki verebilecek.....
Sağlam bir ip ...
sevgili edasıyla boynuna dolanıp bedenini taşımalı.......
Rampa bir yol ucu .....
şaşkın şöförlerin ,hızlı arabalarla delicesine aktığı....
Sağlam bir 14 lü
kabzasında sedef işleme belkide......
yada nefes alıp vermek....
hepsinden daha fazla yaksada canını!!
8.08.2008
"hira"
7.08.2008
etki-tepki
kördüğüm
Hayatınızın bütününde neşeli,insani ilişkilerinizde umursamaz ve rahat tavırlar koyunca ortaya ufacık bi açıklıkta bu soruya muhatap olursunuz.insanlar gizemi sever ve araştırmaya meraklıdır .sanki sizin derdinizi ilk bilen olmaları, onları ulaşılmaz bir mevkiye koyacaktır.Bilmiyorum belkide hesapsız bi samimiyetle sorarlar bunu.ama etrafına aşılmaz tebessüm duvarları ören biriyseniz.kolay olmaz açılmak. Sebeb belkide içinde büyüdüğünüz çevrenin(ailenin) size kazandırdığı!(kazanç olup olmadığı tartışılır)bi imajdır.öyleki yıkamazsınız bunu .güçlü olma adına ,sağlam durma adına .en yakınlarına bile dertlenme zafiyetini göstermeden yaşarsınız .... Oysa kutsal kitapta bile insanı anlatan ayetlerde güç vurgusu yoktur.insan zayıftır.Kendisine güç telkin etmesi zayıflığını kendinden bile saklaması nafiledir.Bütün şehri güldürdüğü halde geceleri yalnız köşesinde ağlıyan palyaço gibi kalırsınız ışıklar söndüğünde...
***
Hala bunu yapan varmı bilmiyorum eskiden örgü kazaklar vardı kalın kalın .Onlarca özel örnekten itinayla örülmüş el işleri.Eskiseler bile yırtılmazdı o kazaklar.Evin en küçüğüde bırakınca giymeyi, anneler onları söker, iplerin kırışıklarını buharda açar,uyumlu renkleri birleştirir, kalın şişlerle paspas örerlerdi.Ben olayın sökme kısmında aktif rol oynardım :)bazen yün iplerde iplerin kördüğüm olduğu kısımlar olurduki yöresel adıyla "tıncik" derdi annem .Açmak imkansız gibi görününce koparıverirdim ipi.annem kızardı "kolayına kaçıyorsun derdi...
Gücümüz iplere yetiyor, hayatımız kördüğüm olduğunda koparamıyoruz maalasef.içimde gittikçe büyüyen acılı bir hastalığın sancısı var .Zihnimde oluşturduğun bütün öğretilerin aksine geceleri düşlediğim gerçekleşmeyeceği belli hayeller aksine .. "hayatına hüküm süren güç yanlızlığın var".Aşılmıyacak tabular bina etmişim zihnimde "Bayrağı düşürmeme kaygısı yaşamamıza fırsat vermiyor"oysa "insan zayıftır"."insan unutur"."insan nankördür"..vs
ağla(ma)
Aklın sustuğu demlerde ağlamak sığınaktır.gözyaşları hangi soruna cevap olabilir..ki itirazlarımız hiç bitmiyor.ağlamanın bi mantığı yok oysa.sadece rahatlatıyor insanı .........öfkeyi dindirmeye ,duyguyu sindirmeye yarıyor sanki...ağlamaya başlayınca içten içten hep bu halde kalmaya niyetlenir insan ..dünya döndükçe ağlıyacaktır sanki .... zihnine geçmiş zamana dair her türlü kırılganlık hucum eder.....her bir acı için fazladan bir kaç damla yaş daha döker ..
bazen hastalıklarında hep önceden varolan bir birikimin mahsülü olduğu iddea edilir ki bu kaçınılmazdır .....
"hastalıklar cesedi ,acılar ruhu tahrib eder .."
"ağla rahatlarsın ,ağla açılırsın ,ferahlarsın "derler ağlamak bir dışa vurumdur .ruh halinin dışa vurumu .unutmak istemiyorsanız sıkın dişinizi .acıyı içinizde saklayın .ağlamayın .......
***
Güç kelimesinin bendeki karşılığı babamdır.Hatırlıyorum amcam vefat ettiğinde onun yıkanıp kefenlenmesinde bulunmuştu......bütün amcalar bu erken vedayı gözyaşları ile karşılamıştı .babam ağlamamıştı belki şok olmuş belki donup kalmıştı .....bu önceleri kişinin kendisine güçlü olma telkinidir .diğer insanlar için tutunacak bir dal ,abi olma gayreti ..... ama sonrasında her ambulans sesi babamın yüzünün rengini soldurdu.her ambulans sesinde doldu gözleri dudaklarını çiğnedi ..keşke ağlasaydı ....
demiş şair;
"Ne beyân-ı hâle cür'et, ne figâna tâkatım var.
Ne recâ-yı vasla gayret, ne firâka kudretim var."
22.07.2008
bîçare!!
***
"Baba bu ne?"
"kirpi oğlum .Kendisine hayat, başkasına diken "
***
Ya Rabbi;Bana Fakiri Sevecek Bir Zenginlik Ver ,
Zengginede Özendirme, Fakir Kalacaksam Eğer!
***
NOT İN MY LİNE="kötü düşünen utansın"(latince deyim)
***
kaos;
tutacak kadar yakın erimiyecek kadar uzak olmak !!
Aynı anda kaç hayat yaşıyorum ?kaç hayatı teammüden terk ettim?
Hiç bir acı neden dokunmuyor delikanlı yanlarıma!
Ayrılığın bile bir yaprak esintisi kadar kıpırdatamadığı bu güne ben ne yapayım şimdi?
****
-- hocam belağat nedir ?
-- belağat: muktezay-ı hale mutabık söz söyleme sanatıdır !!
"cevabı sorudan daha zor olunca sukut en iyiysi:))"
***
netice;
"insanım ,insana dair hiç birşey bana yabancı değil"
(latin atasözü)
***
dönüş;
TANRIM!! İPSİZİM BENİ BAĞLA!!
efkar=fikir=tefekkür
Çok cesur bi intizar var kulaklarımda .Gecenin ilerlemiş saatlari ,gündüzleri asla uzlaşamadığımız :) kardeşlerimle muhabbet ederken birisi şöyle dedi;"keşke sadece düşüncelerimizle yargılansaydık " dondum kaldım bilinçli yada bilinçsiz, planlı yada plansız vaktin çok geç olmasıda bi yana çok cesur sözler ... Niyetlerimiz kurtarırmı bizi? ***
Kendimi sorgularken her gece ,o belgeye sığınırım ....kutsal kitabın .düşüncelerimizin suç olmdaığını ifade eden dizeleri.... aslında düşünce özgürlüğünün en açık isbatı ve ona dair müjdeler .. Aklınızdan geçen iyiliği yapmaya fırsat bulamasanızda sevabını alırsınız Buna mukabil bir kötülükte uygulayana dek günah yazılmaz. "insan düşünen hayvandır " Yada farkı bu olmalıdır (hayaven arapça canlı demek) ...düşünmemeği düşündüğümüz zaman dahi nasıl düşünmeyeceğimizi düşünürüz. ***
Radyoda Tarık Tufan konuşuyordu..konu; beyin beden denklemi. "Bedenim ibadette iken beynimin şeytanın avuçlarında olmasından yüce yaradıcıya sığınırım" demişti..Rabbim ellerimizi bırakma..
12.07.2008
kaçış planı
11.07.2008
hasbihal
- iki şey var 1 doğru insan 2 doğru zaman .doğru insana götüren sebepler var bizim için en azından
1. ihlas- 2. amel- 3. akıl
ve tabi ki bunların testi ,bu üç özellik olmazsa olmazlardandır önce açayım istersen
_tabi lütfen
- ihlas olmazsa ne olur?hiç bişey olmaz , ot gibi bişey olur, hayat anlamını yitirir ihlas olup amel olmazsa, bu da sıkıntı, çünkü ağaç meyve vermek içindir ,ağaç meyve vermiyorsa, odun olur, ihlas ve amel olsa bile eğer hikmet yoksa yani akıl merkezli davranış tarzı, o da sıkıntı çünkü meyve veren ağaçlar çiçek açar önce ama çiçek kışın ortasında açarsa o da sıkıntı ,işte burası için yapılacak şeyler var..
1. Allah a tevekkül ve dua
2. Bu özelliklerin test edilmesi birinciden başlayalım mı ?
_ evt lütfen
- Allah tevekkül çünkü ;insanlar, insanların kalplerindekinden asla bilgi sahibi olamazlar yani şuan bile senin için kalbimde ne beslediğimi sen bilemezsin şüphesiz-sen bunlardan bihabersin ama,bunları bilen biri var değil mi?
_ evt
- kimdir o?
_ ALLAH
- c..c. evt aynen işte o yüzden tevekkül çok önemli tabi tevekkülün şekillenmesi ve anlam kazanmasının yolu da malum duadır bunu söylemeye gerek bile yok aslında
birgün annemlerle oturmuş meyve yiyorduk portakal mandalina derken çok güzel bir elma vardı , ana yüreği dayanır mı? tuttu benim için soydu ama o kadar albenisi yüksek bir elma ki
_:)
- görenlerin iştahı kabarır yemek ister,de yemediği zaman gözü kalır türünden
_ evt
- soymaya başladı aaaaaaaa aaaaaaaaaaa aaaaaaaaaaaaaa bir de ne görelim elmanın her tarafından kurtlar adeta cirit atıyorlardı ve canlı canlı iğrenç bir manzaraydı rahmetli anacığım dedi ki "yavrum bak" dedi "şu elmayı görüyor musun"evt" dedim"bak" dedi insanoğlu da öyle bişey dışardan bakıyorsun o kadar çok hoşuna gidioyr ki , sen ondan ayrılmak istemezsin ama tıpkı bu kurtlu elma gibi !! onun içi senin görmek istemeyeceğin türdendir ki yürüdüğün insanlara konuştuğun insanlara dikkat et"
_ ALLAH rahmet eylesin inş çok güzel söylemiş
- amin cümlemizin geçmişine değsin inş.
***
-şimdi de teste gelelim
aslında fark ettiysen saydıklarımdan sonra testlerin çok da anlamı yok
_ evt ama ben çok şaşkınım
- ama insan işte illa da görmemk isityor ya tıpkı hz. isa gibi "arini vechek"diyor ya"bana kendini göster ey allahım "diyor ya iman etmediğinden değil ama kalbim tatmin olsun diyordeğil mi insan hep aynı ha "isa" ha "musa" hep aynıyız
_ anlamadım
- şunu demek istiyorum yani hep somuta gitmeye çalışırız , illa da elle tutacaz, gözle görecez
_ sağlamcıyız değilmi
- evthani sen demiştin ya peşin olanı severiz nakit ya da
_ evt
- şimdi sabırsızlandın mı bilmiyorum ama, artık testlere gelsek iyi olacak , neydi maddeler?ihlas, amel,akıl
_ evt
- sondan başlayalım mı
_ lütfen
- akıl Allah cc nin yarattığı en muhteşem organlardan biridir
_şüphesiz
- gel gör ki herkes aynı rantabilitede yani, verimlilikte kullanamıyor. akıllı insan kimdir sorusu aslında tarih boyunca cevap aranan sorulardan bir tanesidir, malumundur tabi burda akıllı insanı sosyolojik, islami ve insani açıdan değerlerdirmek gerekir ki bizi ilgilendiren aslında sadece ikincisi ,malumu ilan anlamına gelecek ama sosyolojik ve insani boyutlarını konuşuruz
_ yani insani açıdan değerlendirmek yersizmi?
- tabi ki değil zaten aslında islami olmayan insani değildir ya da tüm insani düşünceler aynı zamanda islamidir
_ anladım ,haklısınız . vakit çok ilerledi anlama kapasitem düştü :)aslında bunları kopyalıyorum tekrartekrar okumam gerekecek
-senin anlayacağın şekilde anlatmaya gayret ediyorum, aslında sen benden daha iyi anlıyorsun itiraf ediyorum
_belki blogada koyarım
- sen bilirsin ama ismimi kullanma
_ eyvallah ,bu konuşmaya devam edelim inş ama bu gecelik özet olarak?
-sosyolojik olarak yani toplum açısından bakıldığı zaman her zaman doğru sonuçlar elde etmek mümkün olmaz.........